Yeni Kadraj: Demirhan Demircioğlu
Dergi Konuları

Yeni Kadraj: Demirhan Demircioğlu

Demirhan, sahnede ve ekranda kendini farklı karakterlere dönüştürürken karşılaştığı en büyük zorluğun fiziksel ritmi ve beden hareketlerini bulmak olduğunu söylüyor. İçsel dünyasını, karakterlerin nedenlerini çözme deneyimini ve işinin zorlu kısımlarını dürüstçe paylaşıyor. Samimi ve kendine özgü duruşuyla, hem tekniğin hem de içsel dünyasının derinliklerinde, Demirhan’ın oyunculuğa dair yolculuğunu dinliyoruz...

Kendinden çok farklı bir karaktere büründüğün zaman en çok hangi noktada zorlanıyorsun?

Ritmini ve bedenini bulmak zor olabiliyor. Nasıl yürür, öfkelendiğinde ritmi nereye kayar, daha dışa mı yönelir yoksa içe mi döner? Fiziksel kısımlar beni daha çok zorluyor. İçsel olarak çok zorlandığımı söyleyemem; karakterlerin nedenlerini çözebiliyorum. Ancak işin içine fiziksel durumlar katmak gerektiğinde daha fazla çaba sarf etmem gerekiyor.

Bugüne kadar oyunculuk kariyerinde öğrendiğin, kimsenin sana öğretemeyeceği bilgi nedir?

Aslında bu bilgi, oyunculuk yapma anıyla değil, onun çevresindeki süreçle ilgili. Bir tiyatro oyununun, bir dizinin ya da filmin seti ve arka planı var; birçok unsur içeriyor.

Eğitimlerde kendini rahat hissedebileceğin pozisyonlara ulaşmak için çeşitli egzersizler yapılır. Ancak bu egzersizlerin set gibi ortamlarda hızlıca uygulanması her zaman mümkün olmuyor, rahatlamakta zorlanabiliyorsun. Bu yüzden, tecrübelerim bana şunu öğretti: Kendi duruşunun arkasında durabildiğin ölçüde rahatlamayı daha hızlı sağlayabiliyorsun. Bu durumda samimiyeti getiriyor diyebilirim.

Yeni Kadraj: Demirhan Demircioğlu

Set dışında oyunculuğunu en çok neler besliyor?

Yine az önceki soruda bahsettiğim gibi, rahatlama hali çok önemli. Fiziksel olarak spor beni oldukça rahatlatıyor. Dizi setlerinde sürekli bir koşuşturma olduğu için fiziksel olarak gerginleşebiliyorsun. Bu noktada spor yaparak denge kuruyorum.

Genç bir oyuncu olarak kariyerinde acele etmekle zaman tanımak arasında nasıl bir denge kuruyorsun?

Bu dengeyi kurmak gerçekten zor. Aslında bunun sadece gençlikle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte rekabet her yaşta hız kazanmış durumda. Eskisine göre her yaşın kendine ait bir rekabet ortamı var. Bu da ister iste-
mez insanı acele etmeye yöneltiyor. Daha fazla kursa gidiliyor, herkes kendini daha çok geliştirmeye çalışıyor. Bu durum, kişinin kendini daha durağan hissetmesine neden olabiliyor, hayatı kaçırmaya sebep olabiliyor. Acele ettikçe ise yaşadığım süreçleri sindirmem zaman alıyor. Süreçleri sindirebilmek için zamana ihtiyaç var. Bu da büyük bir çatışma yaratıyor. Neyse ki sevdiğim bir ekip arkadaşım var; bu dengeyi kurmamda onların büyük payı olduğunu söyleyebilirim. Tek başıma bunu başaramazdım.

Farklı hikayelerde kendini keşfederken seni en çok şekillendiren duygusal deneyimler neler oldu?Bu deneyimler sahne dışında sende nasıl izler bıraktı?

Büyük konuşmak istemem ama, “rolden çıkamadım” diyen oyunculardan olamadım. Bu tarz söylemlere çok da inanmıyorum. Elbette bir sahnede herkes anda olur, birbirini dinler, hele ki çok duygusal bir sahneyse etkisi yoğun olabilir. Ancak bu durumdan hızlıca çıkabilmek de mümkün.
Bence bu, kişinin farkındalığıyla alakalı.

 

İLGİLİ İÇERİKLER GQ Mayıs 2025
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası