Argüman

İnternet Kurallarıyla Sanat

Dijital ve geleneksel sanat aynı şekilde mi değerlendirilir? NFT'nin bilirkişisi kimdir? İnternette NFT'lerin değeri beğenilerse NFT dünyasını hangi acımasız süreç bekliyor?

NFT_Windows

Görsel: Windows 95 Microsoft 

Dünya’nın önde gelen galerilerinden David Zwirner’ın geçtiğimiz haftaki podcast konuğu, son birkaç haftadır ismi sürekli zikredilen, çiçeği burnunda milyoner NFT sanatçısı Mike Winkelmann nam-ı diğer Beeple’dı. Konuşmaya “Herhalde bir sanatçıyım” diyerek başlayan Beeple, bir buçuk saatlik söyleşi boyunca dijital sanatın geleneksel sanatla kıyaslanmasının yanlış olduğundan ve iki sanat dünyasının kuralları arasındaki farklardan bahsetti.

Birkaç istisna dışında, ne akademisyenler, ne sanat eleştirmenleri, ne galericiler, ne de koleksiyonerler, dijital bir NFT sanat eserini kendi kuralları içinde değerlendirebilecek birikime sahip değil. Sanat tarihi dersleri doktora seviyesinde değilseniz genelde dijital sanata çok değinmiyor. Gerekli birikimi oluşturmak istenen sanatın kendisi zaten fazla yeni.

İlkokul sanat dersinde hepimiz elimize kalem veya fırça aldığımızdan, geleneksel resim en azından kavram olarak daha yakın, daha anlaşılır. Kaçımız bilgisayarda sıfırdan üç boyutlu bir Star Wars karakteri çizmeyi biliyor? Gerçekçi (ve biraz da acımasız) olmak gerekirse, dijital sanata dair en güncel kıyaslama noktamız Pixar filmleri ve Windows 95 ekran koruyucuları.

Geleneksel sanatla NFT üretilerinin ayrı tutulması gerektiği gerçeği de buradan doğuyor.

Çağdaş sanat dünyasından kimseyi tanımadığını itiraf eden Beeple, kendisiyle söyleşiyi yapan Lucas Zwirner’ın Christie’s açık arttırmasından önce ismini hiç duymamış olmasına cevaben “Neredeyse 2 milyon takipçim var… dijital sanat dünyasında herkes benim adımı bilir” diyor. Söyleşinin devamında her gün eser ürettiğinin altını çizerken, çok eser üretmiş sanatçılara ayrı bir saygı duyduğunu da belirten sanatçı, belki de farkında olmadan NFT’lerle ilgili önemli bir probleme parmak basıyor:

 

İnternetin Geçer Akçesi İlgi 

Kaç kişi sizi takip ediyorsa, hatta sizi beğendiğini belirtiyorsa, o kadar kıymetlisiniz. Sosyokültürel (ve maddi) değeriniz, takipçilerle büyüyüp, takipçilerle küçülüyor. Instagram şöhretinin en önemli kurallarından biriyse her gün içerik paylaşmak. Beeple söyleşisinin satır aralarını okuduğumuzda ortaya çıkan mesaj: yaşadığımız post-internet devrinde dijital sanatın ve sanatçının değeri kültürel etkisiyle değil, istatistiki başarısıyla ölçülüyor.

Abidin Dino’ya duyduğunuz hayranlığın sergi açılışına 1 milyon kişi gelmediği için azaldığı, Fahrelnissa Zeid’in her gün bir resim bitirmediği için hor görüldüğü bir dünya hayal edin.

Çağdaş sanat dünyasına girmek zordur, doğru insanları tanımak, doğru partilere gitmek, doğru küratörlerle doğru insanlar tarafından tanıştırılmak gerekir. Herkese eserlerini sergileme imkanı tanıdığı için NFT pazar yerlerinin varlığı heyecan verici bir gelişme bile diyebiliriz. Fakat anlaşılan o ki kendini söyleşide “bilirkişi” ilan eden, yaşayan en pahalı ve en zengin dijital sanatçı Beeple’ın saygı duyduğu koşullar ve dijital hiyerarşik düzen, geleneksel sanat dünyasınınkiler kadar acımasız. 

 

Dijital Devrim Sandığımız Kadar Demokratik mi?

NFT teknolojisiyle sanatçılığa soyunan dijital yaratıcıların büyük bir bölümü, bir internet alışkanlığı olarak ilgi çekici içerik üretme yarışındalar. Onları geleneksel sanatçılardan ayıran en önemli farklardan biri de bu. Her sanatçının ilgiye ihtiyacı var ancak pek çok geleneksel sanatçının ana amacının tepki çektirmek veya beğeni toplamak olmadığını söyleyebiliriz.

Daha adil sandığımız NFT pazar yeri size sadece bir TikTok fenomeni kadar ilgi topladığınız zaman değer veriyorsa, görünürlüğünüz aldığınız like’lar sayesinde artıyorsa, dijital devrim sandığımız kadar demokratik bir devrim midir? Galeriye eş dost çağırabilirsiniz, fakat gelen insanlara eserlerinizi zorla beğendiremezsiniz. NFT pazar yerindeki kıymetinizi belirleyen Instagram’da ise beğeni ve takipçi satın almak pizza sipariş etmek kadar kolay.

Belki Beeple gibi konuya hakim sanatçılar üretilen sanatın teknik değerini biz ölümlülerden daha iyi tartabilir, fakat küresel anlamda bir dijital sanat birikimi eksikliği varken, hala neye baktığımızı ve ne satın aldığımızı tam olarak çözememişken herkes bir gecede veya bir satışta fenomen olabilir.

İnternette popüler olan kişiler bu kurallar çerçevesinde her daim kazanacaktır. Henüz başlamamış olsa da, NFT pazar yerlerini önümüzdeki aylarda çok hızlı bir yozlaşma bekliyor.

Ortada bu kadar açık bir gaye uçurumu ve şikeye bu kadar müsait bir pazar yeri varken sorulması gereken soru, en azından şimdilik, dijital sanatla geleneksel sanatı aynı şekilde değerlendirmeye devam etmenin doğru olup olmadığı.

 

''DİJİTAL VAHŞİ BATI''DA NELER OLUYOR? 

Dijital Vahşi Batı 

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası