Bir Ben Var Benden İçeri: Pandemi Günlerinde İçe Dönmek
DAHASI+

Bir Ben Var Benden İçeri: Pandemi Günlerinde İçe Dönmek

Son birkaç aydır sanki bir sonraki bölüme geçmek için bölüm sonu canavarını bir türlü yenemeyen Super Mario gibiyiz. Sanki hem bölüm sonu canavarını öldüremediğimiz için bir türlü bir sonraki bölüme geçemiyoruz, hem de bu yetmezmiş gibi bir sonraki bölümde karşımıza ne çıkacağını da bilmiyoruz, bu da tabii ki içimizi kemiriyor. Bu noktada da kendimizi belirsizlikle baş etmenin en kolay yollarına atıyoruz: kendimizi kandırmak, bünyemizi oyalamak ve tabii ki üretmek.

Fotoğraf: Sinan Tuncay

Pandeminin başında bazılarımız bu üretme konusunu tamamen yanlış anlamış olacak ki içinde bulunduğumuz krizi bir kişisel gelişim karnavalına dönüştürmeye çalıştı. Ancak krizin beraberinde getirdiği sosyal izolasyon bize içe dönmeyi, içimizi kemirmeyi ve içimizdeki ‘ben’ ile baş etmek için yeni yollar keşfetmeyi gösterdi. Pandemi sürecinde bazılarımız hayatında kapısından girmeyeceği müzelerin dijital sergilerini gezmeye çalıştı, bazılarımız hiç okumayacağı e-kitapları indirmek için interneti sömürdü ve yine birçoğumuz müzikten sanata, tiyatrodan edebiyata dijital arşivlere gömüldü. Ben tüm bu kişisel gelişim bataklığında kendimi kaybetmek yerine sevdiğim ve takip ettiğim sanatçıların kendilerine dönme süreçlerine ve COVID-19 sürecindeki üretimlerine odaklandım.

 

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası