Bugünü anlamak için eskiye gitmek gerek. İnsanların Homo Sapiens nitelemesini hak edecek kadar akıllı olmadığı bir süredir konuşuluyor. Birçok hayvanın alet yapabildiği düşünülecek olursa, insanlara Homo Faber demenin de anlamsız olduğu ortada. Peki o zaman biz kimiz? İnsana özgü, üçüncü bir özellik olarak Homo Ludens yani oyun oynayanlarız. Özellikle teknolojinin bu denli geliştiği bir zamanda oyun dinamikleriyle insanlara çok farklı deneyimler sunmak mümkün. Oyun endüstrisi bugün dünya çapında üç milyar oyuncuya sahip. Öyle bir endüstri düşünün ki, tüm sinema ve müzik endüstrisini topladığımızda dahi yarattığı değere ulaşılamıyor. Tam da bu nedenle, dijital oyunları yaratıcı endüstrilerin bir parçası, 21. yüzyılın kültür ve sanat eserleri olarak görmekte fayda var.
Teknoloji ve sanatın yaratıcı formu olan bu dünyada, oyunun birleştirici gücüyle motive olan sanatçı, mühendis, hukukçu, ekonomist gibi farklı farklı disiplinlerden gelmiş, kolektif bir çabayla artı değer yaratan insanlar var. Bu doğrultuda, oyun dinamikleri sadece vakit geçirmek için bir alternatif sunmaktan da öte birçok sektörün vazgeçilmez parçası haline gelmiş bulunuyor. İnsan kaynakları, otomotiv, sağlık, tekstil ve daha birbirinden farklı birçok alanda yer alan şirket ve markalar insanlarla oyunlar aracılığıyla daha yakın bağlar kurmayı hedefliyor.
Bu bağlar kurulurken özellikle yeni dönem oyun kreasyonları, insan-mobil etkileşiminin değişimiyle farklılaşıyor. AR(Arttırılmış Gerçekçilik), VR(Sanal Gerçeklik), MR(Karma Gerçeklik), XR(Genişletilmiş Gerçeklik) ve son olarak, adını daha sık duymaya başladığınız Metaverse dijital dünyada tüm tüketim alışkanlıklarımızı değiştirme yolunda. Bir oyun yapımcısı ve Recontact Games'in kurucu ortağı olarak, biz de bu değişimin içinde güncel ve vizyoner projeleri hayata geçirme arzusuyla hareket ediyoruz. Oynanabilir sanat üretmek mottosuyla sanatçı, yönetmen ve akademisyen kardeşim Dr. Eray Dinç ile kurduğumuz Recontact Games'de teknolojik gelişmeleri yeni sanatsal biçimler yaratmak üzere devreye sokmak en büyük tutkumuz. Sinema, müzik, edebiyat, fotoğraf gibi sanatın farklı disiplinlerini video oyunlarına entegre ediyoruz.
Oyun Dünyasında Kadınlar
Sektörde bulunduğum sekiz yıl boyunca en çok karşılaştığım soru, oyun dünyasında kadın olmanın nasıl bir duygu olduğu; Recontact Games ile oyun endüstrisine giriş yaptığımdan bu yana hiçbir zaman kadın-erkek ayrımcılığını hissetmedim. Aksine evrensel gücünü hissettiğim bu sektörü kadınların henüz fark etmemiş olduğunu gözlemledim. Bu nedenle, altı yıl önce Women in Games Türkiye'yi kurarak oyun sektöründe yer almak isteyen kadınlar için Türkiye'nin dört bir yanında ücretsiz eğitimler, konferanslar, hackathon'lar düzenledik ve "Müzede Hackathon", "Hacking the Future" gibi uluslararası projelere imza attık.
Kırılma Noktası
En son düzenlediğimiz oyun sektörünü odağına alan kariyer panelinde, hayatımın kırılma noktasıyla ilgili bir soru gelmişti; tam sekiz yıl önce New York, Museum of Modern Arts'da video oyunları sergisini ziyaret etmem hayatımın dönüm noktası oldu. Oyunun sekizinci sanat olduğunu fark ettim ve endüstrisinin büyüklüğünden ve çeşitliliğinden çok etkilendim.
Yapabileceklerinin sınırının olmaması çok heyecan vericiydi; bilgisayar oyunu senaristliği, kurgu uzmanlığı, tasarımı, geliştirilmesi, programlaması, kodlama uzmanlığı, yapımcılığı, yayıncılığı ve daha birçok alt kategoriyi içeren yaratıcılık temelli çok disiplinli bir çalışma sahasıyla tanıştım. Bu çeşitliliği fırsat olarak gören herkesin, farklı alanlardaki tecrübelerini, entelektüel birikimini ve tabii yerel değerleri oyuna aktararak fark yaratan dijital eserler ortaya koyması mümkün.
Bu yazı GQ MOTY 2021 Özel Sayısı'nda Önce Oyun Vardı başlığıyla yayınlanmıştır.