2014 yılında yürüyüş sporuna adım attığında bu noktaya geleceğini biliyor muydu emin değiliz ama azmiyle aşamayacağı hiçbir şeyin olmadığını herkese ispatladı. Diyarbakır’da 2000 yılında doğan Meryem Bekmez, sürekli geliştirdiği Türkiye rekorlarıyla ve kazandığı uluslararası başarılarla sporumuzun örnek gösterilecek portrelerinden biri oldu.
2018’de Dünya Gençler Şampiyonası’nda kazandığı ikincilik onun tüm Türkiye’de tanınmasını sağladı, doğduğu bölgede ve ülkemizin genelinde kız çocuklarını bekleyen hayat seyrinin dışına çıkarak da spora gönül verenlere ilham verdi. Dinleyelim: “Bizim orada kız çocukları belli bir yaşa geldiklerinde ya ailelerine destek için çalışırlar ya da evlenirlerdi. Ben de spora tutunarak bu zihniyeti yıkmak istedim çünkü bizim de gücümüzün olduğunu herkese kanıtlamak ve göstermek istedim. Bu şekilde büyük şampiyonluklar elde ettim. Çevremdeki kız çocuklarına örnek oldum. Okul arkadaşlarım, komşularım ve akrabalarımdan çocuklar spora başladı.”
Hatta Meryem’in dayısının kızı Gülistan Bekmez de atletizm branşında takım halinde dünya üçüncüsü oldu.
Tokyo 2020’de mücadele edecek Meryem’in babası belediyede temiz-lik işçisi olarak çalışıyor. Meryem’in hayali, hem sporun zirvesinde mücadele etmek hem de ailesini yapabileceği en iyi şartlara ulaştırmak. COVID-19 nedeniyle spor organizas- yonlarına ara verilmesini avantaja çe- virmiş. “Olimpiyatlar’ın ertelenmesi bizim için avantaj oldu çünkü yaşımız daha küçük. Olimpiyat için biraz daha zaman kazanıp daha iyi hazırlandık” diyor.
“Her sporcunun olduğu gibi benim de tek hayalimdi. Olimpiyat barajını aştığım andaki duygu, anlatılmaz... Ailemi, hocamı, ilimi, ülkemi temsil edeceğim için çok mutluyum” şeklinde anlattığı ruh haliyle Tokyo 2020’ye uğurluyoruz onu. Hedefi mi? “Tokyo’ya büyük heyecanla gideceğim. Büyüklerle yarışacağım ve büyük mücadele vereceğim. Gücüme inanıyorum” Meryem Bekmez’in yürüyüşü umarız Olimpiyat madalyasına ulaşır.