Oldukça genç bir yaşta olmana rağmen birden fazla Türkiye rekoru kırdın. Bunun hakkında neler söylemek istersin?
Ben de herkes gibi antrenman yapıyorum ama sadece bir branş üzerine yapıyorum. Benim asıl branşım 400m engel ama kırdığım rekorlar 60m engel, 100m engel, 400m engel rekoru. Benim branşım engel diyebiliriz. Ben kendimi engele adadım.
En baştan beri engelle mi başladın?
Çok fazla branş değiştirdim. Atletizme annemle başladım, annem de antrenör. İlk seferinde ceza olarak getirdi. Çocukken biraz şımarıktım, kaykay kayıyordum. Bir gün az kalsın otobüsün altında kalıyordum. Ondan sonra beni atletizme ceza olarak başlattı
Eğlenmek için geliyordum başlarda. Uzun atlama, yüksek atlama, 100 m, üç adım vs. yaptım. Daha sonra branş branş yaparak şehir gezmeye, madalya almaya başladım. Bu insana iyi hissettiriyor ister istemez. Sonuçta şehir geziyorsun ve gezerkende başarı elde ediyorsun. Bu beni daha çok bağladı, devam ettim. Sonraki süreçlerde annemin sözünü dinlemediğim için antrenmanlarda şu anki hocam Abdurrahman Deviş benimle konuştu. Ortak bir karar aldık, Abdurrahman Hoca’ya geçtim. Orada ise yavaş yavaş 400 engele geçmeye başladım. Kendisi neye yatkın olduğumu gözlemledi.
Engelli branşında kırdığın Türkiye rekorları ilgili neler söylemek istersin ?
Ben 400 engele hazırlanıyorum, onun için çalışıyorum sadece. Bizim ailedeki herkes neredeyse sporcu, biraz genetik diyebilirim.
Uluslararası boyutta baktığında Türkiye henüz gelişmekte olan bir atletizm ülkesi. Sen ve senden sonra gelecek nesil bu branşta Türkiye’nin daha iyi yerlere gelmesi konusunda umut var mı?
Kesinlikle. Çünkü şu dönemlerde atletizm olarak gerçekten çok iyi dereceler çıkarmaya başladık. Yurt dışında altın madalyaya kadar alıyoruz. Bu dönemde atletizm büyümüşken, desteğe de ihtiyacı oluyor. Bir futbol, basketbol, voleybol gibi bir desteğimiz yok Türkiye içinde ama elimizde olan desteklerle bu yerlere gelmişken destek geldiğinde kim bilir neler olur.
Atletizmle tanışma sürecini merak ediyoruz, nasıl atlet olmaya karar verdin ?
Atletizmden önce bir sürü spor branşı yaptım. Basketbol, voleybol oynadım, küçükken jimnastik yaptım. Bunları kısa vadeli yaptım, hevesti. Daha sonra atletizme başarılar elde edince ona bağlandım. 2018’de ilk milliliğimi aldım. Avrupa 18’e gittim. Orada ilk Türkiye rekorumu kırdım. Sonra kendime bunu yapmam lazım dedim. Çünkü hem eğleniyorum hem bir rekabet oluyor benim konuştuğum branşta.
Rekabet beni kendine çeken bir şey. Bunu yapmalıyım diye düşündüm, başka bir şey aklıma gelmedi. Derece de yapabiliyorum, madalya da kazanabiliyorum. Kendimi adadım bu branşa, benim mesleğim oldu.
Motive etmek, yarışa odaklanmak, konsantrasyonunu yükseltmek için neler yaparsın ?
Benim yarıştan önce yaptığım şey yarışın içini düşünmek, hayal etmek. Kendimi hem rekabet ederken hem de birincilik ile girerken hayal ediyorum. Kendimi o an hazırlıyorum, gaza getiriyorum. Müzik dinliyorum.
Kendini atletizm dışında geliştirmek istediğin tarafların var mı ?
Derslerim var. Bir yaştan sonra insanlar koşamamaya başladığı için antrenörlük düşünüyorum. Zaten antrenörlük okuyorum. Antrenör olup, güzel dereceler koşturmak isterim kendi sporcularıma. Kendi kırdığım rekorları kırdırtmak isterim.
Günlük rutinlerin neler ? Sosyal hayatta neler yapıyorsun?
Milli takım kampındayım. Burada belli bir düzenimiz var. Antrenmandan otele, otelden yemeğe gibi. Antrenmanın olmadığı boş vakitlerde bilgisayar oyunu oynamayı çok severim. Kazandığım paranın çeyreğini oyunlara ve bilgisayara yatırıyorum. Arkadaşlarımla geziyorum. Belli şeyler ama özellikle bilgisayar oynamayı çok severim. En sevdiğim oyun LOL.
Yeni sporculara ilham kaynağı olarak GQ Türkiye takipçi kitlesine vermek istediğin mesajlar var mı ?
Hayallerinin peşinden koşsunlar. Olmuyor diye vazgeçmesinler. Daha da üstüne gidebilirler. Eğer olmadığını düşünürlerse bir yerde kalmak zorunda değiller. Farklı yerlere gidebilirler çünkü bir sürü spor dalı var. Farklı farklı hayaller kurabilirler. Aileler de kendi isteklerini çocuklara yöneltmesinler. Çocukların eğlenebileceği dallara yöneltmesini isterim. Aile baskısı önemli çünkü.