Gazlı görünümü, hafif asiditesi ve sağlık vaatleriyle kombucha, süpermarket raflarının ve sağlık tartışmalarının vazgeçilmezi haline geldi. Detoks diyeti yapanlar ve sosyal medya fenomenleri tarafından popülerleştirilen bu eski içecek, fermente bir çaydan çok daha fazlası: bazıları için canlılığın sembolü. Ancak bu parıltılı görüntünün ardında pek çok soru yatıyor. Kombucha'nın gerçek faydaları neler? Tüketmenin herhangi bir riski var mı? GQ konuya bir göz atıyor.
Kombucha yeni bir icat değil. İçeceğin kökeni Asya'ya, büyük olasılıkla bir zamanlar “ölümsüzlük çayı” olarak bilindiği Çin veya Moğolistan'a dayanmakta. Fermantasyon yoluyla yapılır: tatlı çay karışımı,bakteri ve mayadan oluşan simbiyotik bir kültür olan “SCOBY” ile aşılanır.
Birkaç gün boyunca bu kültür şekeri organik asitlere ve karbondioksite dönüştürerek kombucha'ya hafif asidik tadını ve doğal kabarcıklarını verir. Ancak bu hazırlık basit görünse de kombucha karmaşık bir mikro-organizma dengesine dayanır. Potansiyel sağlık faydalarını sağlayan şey de tam olarak budur.
Kombucha'nın savunucuları tarafından öne sürülen ana argüman probiyotikler açısından zengin olmasıdır. Yoğurt ve lahana turşusunda da bulunan bu canlı mikro organizmalarbağırsak florasının dengelenmesine yardımcı olur. Bu denge, sağlıklı sindirimin yanı sıra bağışıklık gibi diğer işlevler için de gereklidir. İyi beslenmiş bir bağırsak florası genellikle canlılık ve enfeksiyona karşı direnç ile eş anlamlıdır.
Bununla birlikte, bu coşkuyu hafifletmek önemlidir: tüm kombucha şişeleri aynı miktardaprobiyotik içermez ve etkinlikleri bağırsağınıza ulaşana kadar hayatta kalma yeteneklerine bağlıdır.
Kombucha ayrıca hücre yaşlanması ve bazı kronik hastalıklardan sorumlu serbest radikalleri nötralize eden bileşikler olan antioksidanlar açısından da zengindir. Çaydan elde edilen polifenoller veC vitamini gibi vitaminler kombuchayı cilt, metabolizma ve hatta kardiyovasküler sağlık için potansiyel olarak faydalı bir içecek haline getirmektedir. Bazı ön çalışmalar, kombucha'da bulunan antioksidanların karaciğer hasarını azaltabileceğini ve bazı iltihapları önleyebileceğini de göstermiştir.
Organik asitlerdeki bileşimi sayesinde kombucha'nın metabolik düzenleme üzerinde etkileri olabilir. Bazı araştırmalar, kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olduğunu vekilo yönetimini destekleyebileceğini öne sürmektedir. Ancak bu çalışmalar sınırlı kalmaktadır ve kombucha mucize bir çözüm olarak kabul edilemez.
Kombu çayı potansiyel faydaları açısından cazip olsa da tehlikeleri de yok değildir. Özellikle ev yapımı kombu çayı sevenler tarafından bir dizi önlem alınmalıdır.
Ev yapımı kombucha genellikle tazeliği ve kişiselleştirilebilir aromaları ile beğeni toplar. Ancak bu uygulamanın riskleri de yok değil. Kötü hijyen veya yeterince kontrol edilmeyen fermantasyon süresi, zararlı bakterilerin çoğalmasına veya çok asidik, hatta çok alkollü bir içeceğin oluşmasına yol açabilir. Nadiren de olsa ciddi zehirlenmeler, hatta ölüm vakaları rapor edilmiştir.
Bu tuzaklardan kaçınmak için katı hijyen kurallarına uymak çok önemlidir: sterilize edilmiş ekipman kullanmak, cam kapları tercih etmek ve fermantasyon süresini dikkatle izlemek.
Kombucha genellikle %0,5'ten daha az alkol içermesine rağmen, bazı şişeler bu sınırı aşabilir. Bazı markalar, biraya benzer alkol içeriğine sahip 'sert' kombucha da satmaktadır. Alkol alımınıza dikkat ediyorsanız, bu ayrıntılar önemli olabilir.
Kombucha herkes için uygun değildir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler ve küçük çocuklar bu içecekten kaçınmalıdır. Dahası, kroniksindirim sorunlarınız varsa veya asitli içeceklere karşı hassassanız, kombucha semptomlarınızı kötüleştirebilir.
Övülen erdemlerine rağmen, kombucha evrensel bir sağlık çözümü olarak görülmemelidir. En iyisi dengeli bir diyetin tamamlayıcısı olarak görülmesidir. İçerdiği probiyotikler veantioksidanlar faydalı olabilir, ancak etkileri kişiden kişiye değişir.
Sonuç olarak kombu çayı, kökenleri, benzersiz tatları ve potansiyel faydaları ile ilgi çeken ve baştan çıkaran bir içecek. Ancak, her moda sağlık ürünü gibi, ölçülü ve eleştirel bir gözle tüketilmeyi hak ediyor. Bir fermantasyon uzmanı değilseniz, satışta olan kontrollü versiyonları tercih edin vevücudunuzu dinleyin: o sizin en iyi rehberinizdir. Durum ne olursa olsun, kesin olan bir şey var: kombucha her zaman ilgi görüyor ve bu ilgi yakın zamanda azalacak gibi değil.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ FRANCE WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.