Onur, konfor alanının getirdiği huzurla yetinecek bir insan izlenimi vermiyor. Best Model of Turkey yarışmasındaki birinciliğini oyuncu olma hayaline ulaşmak için kuvvetli bir basamak olarak kullanmış; zaten ne istediğini en başından bilen biri olduğunu anlamanız için röportajın ilk üç kelimesini duymanız yeterli. “Hırslı, istekli, azimli”. Kendisini anlatmasını istediğimde seçtiği bu üç kelimenin şu ana kadar hakkını verdiğini söyleyebilirim. Kararlı ve azimli olmasında kendini zihnen ve bedenen besleyen ilgi alanlarının etkisi olabilir. Sporla hep yakın temasta geçen gençliği ve uzun yıllar satranç oynaması erken yaşta disiplin kazanmasına ve stratejik kararlar verebilmesine yardımcı olmuş. Reyting canavarının nice hevesleri acımadan söndürdüğü televizyon dünyasında oynadığı ilk dizinin iki sene sürmesinin ona kazandırdıklarının da bir hayli farkında. Kalk Gidelim’deki bu ilk oyunculuk macerasını “Benim için okuldu, kamerada kendimi çokça izleyebildiğim, oyunculuğumu geliştirebildiğim bir fırsattı. İki sene boyunca kalabalık bir oyuncu kadrosuyla komedi oynamak beni çok besledi. Amatörlüğümü atıp kendimi başrole hazırladığım, hikayeyi anlatan kişi olmaya uzandığım bir öğrenme süreciydi” diye özetliyor.
Oyunculukta onu en çok zorlayan şeyin ne olduğunu merak ediyorum. Samimi bir şekilde “İşin okulunu okumadığım için başta biraz zorlandım. Sonuçta kamera veya teknik bilmiyordum. O duyguyu hissedip oynamayı bilmiyordum. Sadece “-mış gibi” yapmayı biliyordum. Bir öğrenme sürecinin içindeydim. Hissettiğim şeyi dışarı nasıl yansıtacağımı, kamerada nasıl göstereceğimi anladığım süreç zorlu geçti diyebilirim” diye yanıtlıyor.