Bazı filmler var ki en az hikayeleri kadar kıyafetleriyle de aklımızın bir köşesine kazındı. Rezervuar Köpekleri’nden Trainspotting’e, Fight Club’dan Drive’a kadar aklımıza kazınan tüm zamanların en stil sahibi filmlerini sizin için mercek altına alıyoruz.
8½, 1963
Federico Fellini’nin unutulmaz filmi 8½ (Otto e Mezzo) Marcello Mastroianni’nin hem oyunculuk hem de stil anlamında yıldızlaştığını yapımlardan biri olarak biliniyor. Siyah takım elbisesi, ince kravatı, beyaz gömleği ve gözlükleriyle 60’lı yılların en şık erkeğini temsil eden Mastroianni, film boyunca kendine özgü çizgisinden hiç vazgeçmiyor.
Reservoir Dogs, 1992
Harvey Keitel, Tim Roth, Steve Buscemi, Michael Madsen ve tabii ki Quentin Tarantino. Hepsi basit siyah beyaz bir takımın ne kadar stil sahibi bir tarza dönüşebileceğini bizlere gösterdi.
Fight Club, 1999
Brad Pitt’in kırmızı deri ceketini ve kürklü parkasını hatırlamamak mümkün mü? Konu olarak tüm seyircileri şaşkına uğratan film renkli ve karmaşık stiliyle de göz doldurmayı başarmıştı.
The Godfather, 1972
Don Vito Corleone olmak için cesur bir yüreğiniz olması yeterli değil. Aynı zamanda ‘Baba’ gibi giyinmeyi de bilmelisiniz.
A Single Man, 2009
Yönetmenliğini Tom Ford’un üstlendiği bir filmin stil sahibi olamayacağını düşünebilir misiniz? Biz düşünmüyoruz.
Trainspotting, 1996
Ewan McGregor’un skinny pantolonu, çizgili tişörtü ve unutulmaz adidas spor ayakkabılarıyla yıldızlaştığı film 90’lı yılların İngiliz sokak stiline adeta ışık tutuyor.
La Dolce Vita, 1960
Yine Fellini, Yine Mastroianni. Savaş sonrası İtalya’sının en kendine özgü ve stil sahibi olan filmi La Dolce Vita, kesinlikle tüm zamanların en stil sahibi filmleri arasında yer almayı hak ediyor.
Breathless, 1960
Jean Luc Godard’ın unutulmaz yapıtlarından Breatless, ünlü oyuncu Jean Paul Belmondo’yu tipik Fransız stilinden çok daha farklı bir noktaya taşıyor.
Blow Up, 1966
Michelangelo Antonioni'nin başyapıtlarından biri olan Blow Up, Londra’da yaşayan bir moda fotoğrafçısının nasıl giyinmesi gerektiğini daha o zamanlardan bizlere göstermişti.
Romeo and Juliet, 1996
Baz Luhrmann’ın bu renkli filminde Leonardo DiCaprio’nun stiline ve oyunculuğuna hayran olmamak elde değil. Birçok farklı stil içerisinde gördüğümüz Leo’yu en beğendiğimiz filmlerin başında kesinlikle bu yapım yer alıyor.
In the Mood for Love, 2001
Wong Kar-Wai’nin bu romantik şaheseri, kıyafetleri, kendine özgü atmosferi ve çekimleriyle sıradan bir film olmaktan çok uzak.
American Gigolo, 1980
Richard Gere’i daha stil sahibi gördüğünüz bir film hatırlıyor musunuz? Belki Pretty Women. Ancak bizce ünlü oyuncu American Gigolo’da tüm zamanların en stil sahibi karakterlerinden birini canlandırıyor.
This Is England, 2006
Farklı şekilde kazınmış saçları, Dr. Martens botları ve skinny pantolonları ile İngiliz ska punk stilini en iyi şekilde keşfedebileceğiniz This is England ile tanışın.
Drive, 2011
Ryan Gosling’i modern zamanların kahramanlarından biri olarak gördüğümüz Drive’da stil anlamında her şey var. Levi’s denim ceket, akrep desenli beyaz saten bomber ceket ve birbirinden basic tişörtlerin gözümüze çarptığı film son zamanların en stil sahibi filmleri arasında başı çekiyor.
Annie Hall, 1977
Woody Allen ve stil. Size çok uzak geliyor öyle değil mi? Ancak ünlü yönetmenin Annie Hall filmi tüm zamanların en dikkat çeken film stillerini kendi içerisinde barındırıyor.
Paris, Texas, 1984
Wim Wenders’in unutulmaz filmi Paris, Texas başlarda stil konusunda pek ipucu vermese de filmin ilerleyen sahnelerine doğru Travis karakterini canlandıran Harry Dean Stanton’u hiç olmadığı kadar şık bir insan olarak görüyoruz.
Blade Runner, 1982
Ridley Scott’un kült filmi Blade Runner konusu ve fütüristik yaklaşımlarıyla sinema dünyasına yeni bir soluk getirdiği gibi aynı zamanda stil konusunda da Hollywood’a oldukça yardımcı oldu.
Clockwork Orange, 1971
Malcolm McDowell ve çetesini siyah fötr şapkalarıyla hatırladığımız Clockwork Orange, birçok moda tasarımcısına ilham vermeye halen devam ediyor.
Boyz N The Hood, 1989
Los Angeles’in gangsterleri stilini en iyi şekilde yansıtan Boyz N The Hood, 80’lerin sonunda rap kültürüyle değişen Amerika’yı bizlere gösteriyor.
Laurence Anyways, 2012
Genç yönetmen Xavier Dolan’ın yine kendine özgü stilini yansıttığı filmi Laurence Anyways, renkli ve canlı stili sinema dünyasıyla bir kez daha tanıştırıyor.