Stranger Thıngs Oyuncuları Anlatıyor Pop Kültürünün En Büyük Hikayelerinden Biri Nasıl Sona Erer? Netflix
Popüler

Stranger Thıngs Oyuncuları Anlatıyor Pop Kültürünün En Büyük Hikayelerinden Biri Nasıl Sona Erer?

2016’da başlayan bir fenomenin son perdesinde, oyuncular yılların biriktirdiği bağları, vedanın ağırlığını ve dizinin onlar üzerindeki kalıcı etkisini anlatıyor. Stranger Things’in finali, yalnızca bir hikayenin değil, bir çağın estetik ve duygusal evreninin de kapanışı niteliğinde.

2016’da ilk bölümü yayınlandığında Stranger Things kimseye “yeni bir klasik” vaat etmiyordu. Ancak çok kısa sürede televizyonun anlatı biçimini, nostaljiyle kurulan ilişkiyi ve gençlik hikayelerinin tonunu baştan tanımlayan bir fenomene dönüştü. 60’lar bilim kurgu kodları, erken dönem Amblin sinemasının ruhu ve günümüz pop kültürünün kırılganlığı arasında kurduğu denge, onu yalnızca bir dizi değil, küresel bir estetik ve duygu evreni hâline getirdi.

Bugün Stranger Things’in finaline yaklaşırken, izleyicinin de oyuncuların da farkında olduğu şey aynı: Bu sadece bir hikayenin bitişi değil, pop kültürde açılmış büyük bir devrin de kapanışı.

Bunca yıldır dünyanın gözleri önünde büyüyen genç oyuncu kadrosu ise bu fenomenin en insani boyutunu taşıyor. Final yaklaşırken setteki son günün ağırlığını, Duffer Kardeşler’in kurduğu yaratıcı evrenin onlarda bıraktığı izi ve “bu işin sürekliliğini özleyeceğiz” hissini açık bir dille anlatıyorlar.

Stranger Thıngs Oyuncuları Anlatıyor Pop Kültürünün En Büyük Hikayelerinden Biri Nasıl Sona Erer?

Stranger Things’in etkisi ekranla sınırlı değildi; bir kuşağı şekillendirdi, izleyiciyi ve oyuncularını aynı hafızanın parçası yaptı. Final sezonu, bu ortak deneyimin son perdesini aralarken, dizi bir kültürel miras olarak çoktan yerini aldı. Kültürü yeniden biçimlendiren ve kendi çağını tanımlayan yapımlardan biri olarak.

Dizinin final sezonunu ve geride bıraktıklarını oyuncular Gaten Matarazzo, Noah Schnapp, Finn Wolfhard ve Caleb McLaughlin ile konuştuk.

Bu sezon sadece bir final değil, sizin için bir veda gibi de. Merak ediyorum: Setteki son gününüz nasıldı? Karakterlerinize son kez büründüğünüzde aklınıza gelen ilk şey ne oldu?

GATEN MATARAZZO:
İlk akla gelen şeyi hatırlamak zor. Çok garip çünkü son gün, sanki her an “son kez” yaşanıyormuş gibi geçiyor. Sete son kez uyanış, sette son kez kahve içiş, son kez giyinme, son kez ilk sahneyi çekme. Gün boyunca bu duygularla sürekli bir duygu seli altında kalıyorsun.

Bu yüzden çok karışık duygular oluyor. Sadece “uyandım ve ağlamaya başladım” gibi bir şey değil ama her anın tadını çıkarmaya çalışıyorsun. Bir yandan da gün senin istediğinden daha hızlı akıp gidiyor. O gün hep istediğinden biraz daha hızlı geçiyor. Ama çok güzel bir gündü, çok iyi hatırlıyorum.

NOAH SCHNAPP:
Son gün bana çok şaşırtıcı geldi çünkü tüm yıl boyunca çekimler o kadar uzun ve yorucuydu ki bir noktada “artık bitsin ve başka bir şeye geçelim” hissi oluşuyor. Ama o son çizgiye geldiğinde birden “tamam, şimdi hazırız… galiba hazırız… ama sanırım artık hazır değilim” diyorsun.

Bir de garip bir şey var. Bize ilk dört bölümü gönderdiler, yani sezonun ilk yarısını izledik. İzleyince “ilk yarı bitti bile” dedim. Çok hızlı geçti. Sadece izlerken bile sonraki dört bölümü daha sindirerek izlemek istiyorum diye düşündüm.

Stranger Thıngs Oyuncuları Anlatıyor Pop Kültürünün En Büyük Hikayelerinden Biri Nasıl Sona Erer?

Bu diziye çocukken başladınız ve şimdi genç yetişkinlersiniz. Bu yolculuk sizi nasıl şekillendirdi?

FINN WOLFHARD:
Bizi tamamen şekillendirdi. Dizi olmasaydı bugün olduğumuz insanlar olmazdık. Birbirimizin de bir şekilde kimliğinin parçasıyız. Aynı şeyleri aynı zamanlarda yaşadığımız için bizi birbirimize bağlayan bir şey var.

Kano’nun bana dördüncü sezonda söylediği bir şeyi hatırlıyorum: “Bu deneyimin nasıl bir his olduğunu bizden başka kimse bilemez.” Yani sadece biz bu sürecin ne demek olduğunu gerçekten anlayabiliriz.

O günden beri cast ile çok daha anda kalmaya başladım. Bu deneyimin kariyerlerimizin bir sonraki bölümü için de bize perspektif kazandıracağını düşünüyorum.

Neredeyse on yıl Duffer Kardeşler ile çalıştınız. Bu iki yaratıcı isimle çalışmak nasıldı?

FINN WOLFHARD:
Duffer Kardeşler’le ilgili en şaşırtıcı şey, insanlara ne kadar değer verdikleri. Oyuncularına ve karakterlere ne kadar önem verdikleri. Karakterlere kendilerinden bile daha fazla değer veriyorlarmış gibi hissediyorsun çünkü onlara kendi kişiliklerinden parçalar yerleştiriyorlar.

Setteki deneyim bu yüzden çok özel. Bizi her zaman ciddiye aldılar ama set her zaman eğlenceliydi.

12–13 yaşındayken bile bize kulak verdiler. Yönetmenliğe ilgim vardı ve bunu desteklediler. Merak ettiğim her şeye açıktılar. Kimseyi dışlamayan bir ortam vardı. Kapıları kapatan insanlar değillerdi. Egoları yoktu. Film yapımını paylaşmayı seviyorlardı. Onlardan çok şey öğrendim.

CALEB MCLAUGHLIN:
Dördüncü sezonda Lucas’ın duygusal derinliğinin bu kadar artması büyük bir sürprizdi. Hikayeye nerede başladığını düşünürsek onu en travmatik anlarından birinde bırakıyoruz.

Beşinci sezona daha intikamcı bir ruh haliyle giriyor. Vecna’yı yenmek ve Max’i eski haline döndürmek istiyor. Umarım bir noktada huzur bulur. Göreceğiz.

Her büyük hikaye doğru bir vedayı hak eder. Stranger Things kendi vedasını buldu mu?

Bence bu sezonun en iyi yaptığı şey doğru yerde bitmesi. İnsanlar finali sevecek. Biz çok heyecanlıyız.

Eğer Stranger Things evreninden bir şey sizinle kalabilseydi ne olurdu?

FINN WOLFHARD:
Sette birbirimizden beslendiğimiz o hissi yanımda götürmek isterdim. Dizideki sahte ailemle birlikte sahne çekmeyi özleyeceğim. Bu ilişkiler dizinin bir parçası olarak kalıyor. Sanki fosil gibi, yıllar sonra tekrar bakınca her şey yerli yerinde duruyor.

GATEN MATARAZZO:
Yanımda taşımak istediğim en önemli şey yaptığımız işe duyduğum derin sevgi. Bu kadar uzun süre düzenli olarak oyunculuk yapabilmek büyük bir ayrıcalık. Bu işi bu kapasitede yapabildiğimiz için minnettarım. Bu iş hayatımın en büyük aşkı. Bu sürekliliği özleyeceğim ve umarım devam edebiliriz.

İZLE
Men of the Year 2025: Late Checkout
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası