Birçok tarihçi tarafından ABD’nin “ikinci bağımsızlık savaşı” kabul edilen 1812 Savaşı başladığında, Samuel Wilson kardeşiyle birlikte, New York eyaletinin Troy kasabasında et tedarik ve paketleme işiyle iştigal ediyordu. Büyük Britanya ordusuyla çarpışan Amerikan ordusunun et ihtiyacı iyice artınca yeni yollar arandı ve sonuçta New York ve New Jersey eyaletlerinde konuşlanmış Kuzey Ordusu’na et sağlamak için Wilson kardeşlerle anlaşıldı. Esas Bağımsızlık Savaşı yıllarında, 15 yaşında, Amerikan Devrim Ordusu’na da katılmış olan Samuel Wilson, bu sefer orduya “et müfettişi” olarak atandı. İşi, tedarik edilen etlerin taze olduğunu, doğru şekilde paketlendiğini ve standartlara uygun muhafazalara konduğunu kontrol etmekti. Kontrolden geçirilen ve uygun görülen muhafazalar, U.S. damgası vurularak birliklere ulaştırılıyordu.
Wilson’ın kontrolünden geçen etlerin çoğu, New York eyaletinin Greenbush kasabasındaki askeri kampa gönderiliyordu. Burada bulunan 6 bin kişilik birlikteki askerlerin büyük kısmı, tıpkı Wilson gibi, Troy kasabasından orduya katılmıştı. Dolayısıyla onu gayet iyi tanıyor, kasabada ona “Uncle Sam” (Sam Amca) diye hitap edildiğini biliyordu. Kampa ulaşan muhafazaların üstündeki U.S. damgası, onlar için etin Birleşik Devletler kadar hemşehrileri Sam Amca tarafından gönderildiğinin de işaretiydi.
Ulusal bir sembol
İaşelerini sağlayan Sam Amca’nın namı o birlikle sınırlı kalmadı, zamanla tüm orduya ve hatta ülkeye yayıldı. 1812 Savaşı’ndan sonra Frederick Augustus Fidfaddy, Samuel Wilson’ın hikayesine de yer verdiği The Adventures of Uncle Sam, in Search After His Lost Honor (Kayıp Onurunu Arayan Sam Amca’nın Maceraları) adlı alegorik bir roman yazdı. İş isimle sınırlı kalmadı, Sam Amca’nın çeşitli karikatür ve ilüstrasyon sanatçılarının elinden çıkan, gerçeğe yakın temsili resimleri, bir ulusal karakter ideali olarak tüm ülkeye yayıldı.
Samuel Wilson, 1954’te 87 yaşındayken öldü ancak ismi ve sureti büyük bir şaşaayla yaşamaya devam etti. Sam Amca’nın Amerikan halkının hafızasında kalıcı bir yer edinen görüntüsüne son rötuşları, ünlü bir siyasi karikatür sanatçısı olan James Montgomery Flagg yaptı. Sam Amca’nın çenesine beyaz bir sivri sakal ekleyen Flagg, gardırobunu da Amerikan bayrağının yıldız ve çizgilerini yansıtan bir kostümle yeniledi. Böylece bugün sadece Amerika’nın değil, tüm dünyanın aşina olduğu Sam Amca’nın ikonik görüntüsü ortaya çıktı.
Bu yeni imajıyla Sam Amca, en büyük çıkışını I. Dünya Savaşı sırasında yaptı. “I Want You for U.S. Army” sloganıyla Amerikalıları orduya katılmaya çağıran bir propaganda posterinde boy gösteren Sam Amca, artık tam anlamıyla ABD’nin ete kemiğe bürünmüş hali olmuştu. Amerikan Kongresi, 15 Eylül 1961’de aldığı bir kararla, bu gerçeği ve bu ulusal ikonu yaratan hikayenin ardındaki gerçek Amerikalının kim olduğunu teyit etti: “Kongre, Senato ve Temsilciler Meclisi’nin ortak kararıyla, New York eyaletinin Troy kasabasından Sam Wilson’ı, Amerika’nın ulusal sembolü Sam Amca’nın atası olarak saygıyla selamlıyor.”
Bugünlerde bu ölçüde popülerleşmiş ve ikonlaşmış savaş reklamlarına veya ilanlarına rastlamak ne mutlu ki pek mümkün değil ancak özellikle askerlik hizmetinin zorunlu olmadığı ülkelerde her yıl pek çok askerliğe çağrı reklamı yapılıp yayınlanıyor. Paralel olarak “Askerlik, sabun gibi reklamı yapılacak bir şey midir” tartışmaları da yapılıyor ancak bu durum reklamcıları en ilginç fikirlerinden bazılarını ordu için kullanmaktan alıkoymuyor.
Dünyadan örnekler Ordu ve askerlik reklamı yapmaya prensip olarak karşı olan reklamcılar yok değil, hatta reklamcıların çoğunun bu işten uzak durmayı tercih ettiğini de söyleyebiliriz. Diğer yandan bu işi yapmaya razı olanların yaratıcı enerjileri, çok konuşulan ordu reklamları yapmaya fazlasıyla yetiyor. İşte örnekler:
1. Gelin, köprüleri havaya uçurun: Ordusuyla en az anılan ülkelerden İsveç’ten, genç kızları hedefleyen, kısacası her şeyiyle ilginç bir örnek. “Au pair” olarak Amerika’ya gitmek isteyen genç kızlara “çok daha çekici” bir seçenek sunmayı hedefleyen reklamda, kasvetli bir Amerikan evinin sıkıntılı annesinin, genç kızlara ancak korku filmlerinde rastlanacak türden vaatlerde bulunduğu davetiyle karşılaşıyoruz. Filmin sonunda annenin irkiltici gülüşü eşliğinde, genç kızlara bu zorlu hayat yerine emir verebilecekleri, tank kullanabilecekleri ve hatta köprüleri havaya uçurabilecekleri çok daha “renkli” ve maceralı bir hayat teklif ediliyor.
2.Bir botun maceraları: İkinci örnek Büyük Britanya ordusuna ait. Askeri üniformanın ayrılmaz parçası olan bir çift botun maceraları formatında tasarlanan reklamda, bir gencin Britanya ordusuna katılmasından sonra yaşayabileceği her şey bir dakika içinde anlatılmış. Bence bu reklam Türkiye’de yayınlansa, yaratıcıları hakkında halkı askerliğe soğutmaktan dava açılabilirdi.
3. Romantik çağrı: Rusya ordusu, bünyesine yeni katılacak askerlere tank, top ve kurşunla değil, romantizm ve eğlenceyle dolu bir gelecek sunuyor. Rus ordusunun gönüllüler kanadına yeni neferler kazandırmak için hazırlanan reklam, kız arkadaşlarına çiçek alabilecekleri, birlikte gece eğlenmeye çıkabilecekleri bir hayat standardı vaat ederek genç Rus erkeklerini tavlamaya çalışıyor.
4. Absürd ordu reklamı: Slavların ordu reklamcılığında yeni bir çığır açtığının ikinci kanıtı Ukrayna’dan. Köyün en güzel kızları BMW’si olan bir erkekten kim için vazgeçer? Elbette dumanlar içinde çıkıp gelen, üniforması, panzeri, makineli tüfeği, beresi ve mavi gözleri olan daha yakışıklı bir erkek için. İnanmıyorsanız, bu reklamı izleyin. Spoiler olacak ama askerin genç kızların uzattığı testiden su içtiği kareler dillere destan!
5. Dans kariyeri: 2. Dünya Savaşı’nda yenilip Amerikalılara teslim olduktan ve İmparator Hirohito’nun sıradan insanlar katına inip General Douglas MacArthur’un yanında o meşhur pozu vermesinden sonra askerlikle amatör düzeyde ilgilenmeye başlayan Japonya, bu reklamda donanmaya katılmak isteyen gençlere askerlikten ziyade bir dans kariyeri vaat ediyor gibi...