Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben Shinsuke Takizawa. Neighborhood markasının baş tasarımcısıyım ve Japonya'daki Nagano eyaletinden geliyorum.
Tasarıma ve sokak modası işine nasıl girdiniz?
Bir plak dükkanında grafik tasarımcı olarak çalışıyordum. O zamanlarda (90'larda), tişörtlere grafik baskı yapıyordum. Bu noktadan sonra bir şeyler anlatmak istediğimi düşünmeye başladım ve her şey böyle başladı.
Sokak giyimi trendinin yıllar içinde değiştiğini nasıl gördünüz?
On yıl önce, erkek modası şimdi olduğu gibi popüler değildi. Günümüzde sokak tarzı ile moda arasında bir geçit var. Ayrıca, genç nesil, Hip-Hop gibi farklı ortamlar ve kültürlerle sokak giyimine daha fazla ilgi duymaya başladı. Modanın yeni bir tarzda nasıl geliştiğini görmek gerçekten çok ilginç.
Shinsuke Takizawa
Neighbourhood markası ne zaman başladı?
Marka 1994 yılında Harajuku, Tokyo'da kuruldu.
En çok nerelerden ilham alıyorsunuz ve markanın arkasındaki fikirlerden bazıları nelerdir?
Günlük hayattan, geçmişten, müzikten, filmlerden ve daha birçok şeyden ilham alıyorum. Bazen Harajuku mahallesinde dolaşarak ilham alıyorum. Markaya gelince arkadaşlarım ve ben motosiklet kültürüyle çok ilgiliydik. O zamanlar, motosiklet modası sadece siyah gömlekler ve boot kesimli kotlarla ilgiliydi – gerçekten çok Amerikalı. Çok popülerdi, ama biz farklı bir şey arıyorduk. Bu yüzden iş kıyafetleri ve üzerlerinde en sevdiğimiz grafikleri bastığımız tişörtler giydik. Yeni bir motosiklet modası yaratmak istedik.
İlk koleksiyonunuzu hatırlıyor musunuz?
Bugünün aksine, koleksiyonlarımızın sezonları yoktu. İlk koleksiyonumuz vintage görünümlü kot ceketler, iş pantolonu ve bazı iş gömleklerinden oluşuyordu. Koleksiyonun tarzı, 90'lı yılların başlarından kalma kıyafetler ve iş kıyafetleri ile gerçekten uyumluydu.
Amerikan modasına olan ilginizi tasarımlarınızla nasıl buluşturuyorsunuz?
Farklı unsurlardan çok ilham alıyorum. İlgilendiğim şeyler için (örneğin Amerikan kültürü gibi) araştırma yapmayı seviyorum. Tarihi araştırıp, elimden geldiğince fazla ayrıntı bulmak istiyorum. Bundan sonra, ilgi duyduğum orijinal unsurlara sadık kalarak yeni bir tarz ifade etmeye çalışıyorum.
Neighbourhood markasının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Eskiden daha çok tarih, belirli tarzlar vb. üzerinde çalışırdım. Artık daha çok bugüne ve geleceğe bakmakla ilgileniyorum. Mevcut eğilimlerden ve sanattan ilham alıyorum ve bunu Neighborhood markasına getirmek istiyorum. Bu daha önce yaptığımız her şeyden farklı.
Eastpak DNA ile ilgili neleri sevdiğinizi bize söyleyebilir misiniz?
Bu sadece benim bakış açım ama Eastpak yılladır ikonik bir stile sahip. İkonik ürünlerini nasıl herkesin günlük yaşamının bir parçası haline getirmelerini seviyorum.
Neighborhood ve Eastpak nasıl bir araya geliyor?
Eastpak, kendi kategorisinde ikonik bir marka olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden Neighborhood Eastpak’e yaratıcı dokunuşunu eklemek istediğinde bu doğal bir şekilde gerçekleşti. Eastpak, stil ve yaratıcılık açısından yeni bilgileri kabul etmeye çok istekli. Askeri mirasa bağlantı gibi bazı benzer temel noktalarımız da var.
“The Filth and the Fury” ifadesinden bahseder misiniz? Bu nereden geliyor ve ne anlama geliyor?
Punk ve Rock kültürü 70'lerde göründüğünde, medya ve gazeteler bu cümleyi çok kullanırdı. Motosiklet kültürüne girdiğimde, punk / rock hareketlerinden ve kültüründen gerçekten çok ilham aldım. Bu benim gerçekten sevdiğim bir cümle ve bir şekilde Neighborhood markası ve imajı ile doğal bir uyum sağladı.
Bu koleksiyonun arkasındaki ilham kaynağı nedir?
Bu koleksiyon hem askeri hem de polis güçlerine faydalı olabilecek çantaların (yelek çanta gibi) yanı sıra şehir hayatından geliyor.
Bize yelek çantadan biraz daha bahseder misiniz?
Askerlik ve polis kuvvetlerinin kullandığı teknik çanta ve yelekleri seviyorum. Çok pratik ve işlevsel bir yanları var. Uzun zamandır giyim ve aksesuardaki farklı unsurlar için onlardan ilham alıyorum. Bu sefer insanların giyebileceği bir çanta yapmak istedim. Bu motosiklet kullanan insanlar için mükemmel bir çanta fakat kullanımı sadece bununla sınırlı değil.
Favori bir Eastpak parçanız var mı?
Padded Pak’r'ı seviyorum. Eastpak klasiklerinden ve bana göre Eastpak'in en ikonik eseri.
