P_Andrade | Brezilya
Tasarımcılar: Pedro Andrade ve Paula Kim
Kuruluş: 2021
São Paulolu marka, modern sokak giyiminin lüks ve fütüristik yorumu için yeni kumaşlara dönüyor.
○ Koleksiyonunuzdan sadece tek bir giysi yapabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
ANDRADE: O.N. su geçirmez takım. Hem şık hem de maceraya hazır olacaksınız.
○ Şimdiye kadar yapılmış herhangi bir filmin kostümlerini tasarlayabilecek olsaydınız, hangisini seçerdiniz?
Ryusuke Hamaguchi’nin filmi Drive My Car. Bu filmi tek kelimeyle özetleyecek olsaydım, “incelik” derdim. Tüm katmanların yoğunluğunu, neredeyse sessizce hissediyorsunuz.
○ Bir müşteriden aldığınız en iyi geribildirim nedir?
Bir müşterim bir keresinde şöyle demişti: “Zaman makinesi gibisiniz. [Andrade’nin ilk markası] Piet’yi giydiğimde kendimi nostaljik bir yere götürüyorum ama P_Andrade’i giydiğimde kendimi gelecekte gibi hissediyorum.” İşte moda budur; gerçek hisler yaşatmak.
○ Önümüzdeki beş yıl içinde marka için ne gibi hedefleriniz var?
Bu yıl küresel genişleme projemize başladık. Kreasyonlarım aracılığıyla dünyaya, Brezilya’nın belki de farklı bir perspektiften görülen yeni bir vizyonunu sunabileceğimi hissediyorum. Beş yıl içinde teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilirliği tasarımla birleştirerek, moda endüstrisine etkili bir şekilde katkıda bulunmuş olmak isterim.
Ottolinger | Almanya
Tasarımcılar Christa Bösch ve Cosima Gadient
Kuruluş: 2016
Berlin merkezli tasarımcılar moda, cinsiyet ve cinsel cazibeye dair köklü fikirleri altüst ederek,couture terziliğine punk bir yaklaşım getiriyor.
○ Koleksiyon için ana ilham kaynaklarınız neler?
GADIENT: Dünyanın şu anki durumu çok yoğun ve muğlak; bir değişim söz konusu ve kimse ne yönde olduğunu bilmiyor. Yaşam ve giyim tarzımız üzerine düşünmemiz gereken bir an olabilir bence.
BÖSCH: Öte yandan, doğayı seviyoruz. Güzellik ve mükemmel kusurluluğa ev sahipliği yapması sebebiyle doğa daima bir ilham kaynağı. Amaç her zaman bu “mükemmel kusurluluğu” tercüme edebilecek bir koleksiyon elde etmek.
○ Koleksiyonunuzdan sadece tek bir giysi yapabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
GADIENT: Belki çanta ya da gözlük gibi bir aksesuar; genel çizgiyi korurken tek bir parça ile tarzı hemen değiştirmek için en etkili unsurlar bunlar.
○ Bir müşterinizden aldığınız en iyi geribildirim nedir?
GADIENT: Desteklendiklerini ve duyulduklarını hissetmeleri; Ottolinger dünyasının bir parçası olmayı sevmeleri.
BÖSCH: Kıyafetlerimizin onları daha güzel gösterdiği.
○ Önümüzdeki beş yıl içinde marka için ne gibi hedefleriniz var?
Ottolinger evrenini genişletmek, herkesi daha güçlü ve daha özgüvenli kılan bir dünyayı paylaşmak. Yeni koleksiyonumuzu göstermek için sabırsızlanıyoruz.
Palomo İspanya | İspanya
Tasarımcı: Alejandro Gómez Palomo
Kuruluş: 2016
Cinsiyet değiştiren marka, İspanya’nın en şık erkeklerini fırfır ve tülden, uçuşan kıyafetlerle sarıyor.
○ Koleksiyon için ana ilham kaynaklarınız neler?
Annemin dolabını gizlice keşfettiğim ve battaniyeleri, havluları ve hatta topuklu ayakkabılarını kullanarak çeşitli giysileri oyun gibi denediğim çocukluğumu düşündüm. Bu, modayı cinsiyet veya sınırlarla ilgili herhangi bir önyargı olmadan keşfetmenin o samimi duygusuyla ilintiliydi; neşeli bir moda kutlaması.
○ Bir müşterinizden aldığınız en iyi geribildirim nedir?
Parçalarımızı giydiklerinde kendilerini hiç bu kadar güzel hissetmediklerini söylüyorlar ve bu sadece tek bir müşterimiz de değil. Devamlı tekrarlanan bir tema: Palomo giymek kullanıcının tavrını ve özgüvenini dönüştürüyor.
○ Sonbahar ’23 koleksiyonunuzun bir film müziği olsaydı, ne olurdu?
Madonna’nın “Like a Virgin” şarkısı. Şarkının masumiyet ve tazelik tasviri tasarım süreci boyunca bize ilham kaynağı oldu. Koleksiyonda bu naifliği ve saflığı yakalamayı amaçladım.
○ Hayatta olan ya da olmayan herhangi bir kişiyi giydirebilseydiniz, bu kim olurdu?
Steve Lacy. Bence şu anda en şık ve güzel erkek o.
Dry Clean Only | Tayland
Tasarımcı: “Best” Patipat Chaipukdee
Kuruluş: 2007
Atılmış tişörtleri biricik ifadelere dönüştürerek isim yapan sanatsal geri dönüşümcüler.
○ Kimler için kıyafet tasarlıyorsunuz?
Kendi karakterlerini anlayan ve seçtikleri ürünlerde özel bir şeyler arayan, her bir vintage ürünün benzersizliğini takdir eden insanlar için kıyafet üretmek istiyoruz. Yarattığımız kıyafetlerin ebedi cazibesi buradan geliyor.
○ Sonbahar ’23 koleksiyonunuzun bir film müziği olsaydı, ne olurdu?
Beach House’dan “Myth”, koleksiyonu geliştirirken stüdyoda sık çaldığımız bir şarkıydı. Pek açık sözlü değiller. Çeşitli şekillerde yorumlanabilecek bir gizemleri var.
○ Hayatta olan ya da olmayan herhangi bir kişiyi giydirebilseydiniz, bu kim olurdu?
Mary-Kate ve Ashley Olsen. Eşsiz ve abartılı tarzlarıyla, normalde stilistlerin yardımı olmadan kendileri giyinirler. Dry Clean Only onlara stil danışmanlığı yapacak olsaydı, bu deneyim onları kesinlikle 90’ların nostaljik havasına geri götürürdü.
Magliano | İtalya
Tasarımcı: Luca Magliano
Kuruluş: 2017
Bolonyalı marka, İtalyan stilinin geleneksel dünyasında son teknoloji modaya, canlı ve yeni bir bakış açısı getiriyor.
○ Tasarım yaparken aklınızda ideal bir müşteri var mı?
Hayata dair ritüelleri ve gizemli bir yaklaşımı olan insanlar.
○ Koleksiyon için ana ilham kaynaklarınız neler?
İtalyan taşrası. Ne şehir ne taşra olan o periferik bölgeler; çetin bir doğal peyzajın bir çimento atölyesine ev sahipliği yaptığı ama aynı zamanda halk kültürünün yeraltı kültürüyle buluştuğu, burjuva bayağılığının esamesinin okunmadığı bir çalışma yeri.
○ Tasarladığınız ilk giysi neydi?
Tasarımla ilgili ilk anım, ablamla birlikte yaptığımız krepon kağıdından denizkızı kuyruğu. Denizkızı olmayı çok istiyordum ve o da bu hayalimi gerçekleştirdi. Ona çok şey borçluyum.
○ Koleksiyonunuzdan sadece tek bir giysi yapabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Her zaman her şeyi yanınızda taşıyabilmeniz için milyonlarca cebi olan bir yelek. Yuvadan daha iyi hissettiren bir giysi parçası.
○ Şimdiye kadar yapılmış herhangi bir filmin kostümlerini tasarlayabilecek olsaydınız, hangi film olurdu?
Mario Monicelli’nin 1960 tarihli Risate di Gioia (The Passionate Thief) filmi. Monicelli’nin dehasıyla anlatılmış, Totò ve Anna Magnani’nin yılbaşı gecesi için hazırlandıkları bir sahne var.
○ Hayatta olan ya da olmayan herhangi bir kişiyi giydirebilseydiniz, bu kim olurdu?
Ben en az iki kişi seçerdim: Virginia Woolf ve eşcinsel aşktan bahseden en büyük İtalyan şairlerinden Sandro Penna.
Commission | ABD
Tasarımcılar: Jin Kay ve Dylan Cao
Kuruluş: 2018
Über-şık New York ikilisi, 80’lerin Asya stilini şehirli sezgiyle harmanlayarak Amerikan spor giyiminde yeni bir vizyon yaratıyor.
○ Tasarladığınız ilk giysi neydi?
KAY: SS19 Fanny etek; pantolonlarımızın ve kotlarımızın ayrılmaz detayı haline gelmiş, bel bandı 80’lerde annelerimizin taktığı bel çantalarını andıran yün kalem etek.
○ Koleksiyonunuzdan sadece bir parça giysi yapıp satabilseydiniz, bu ne olurdu?
CAO: Gömlek. Klasik bir parça; aynı zamanda bir üniforma türü. Çok yönlü ve mevsimlerin ötesindedir. Kurumsal ve baştan çıkarıcı olabilir. Oldukça basit ama bir o kadar da zamansız.
○ Şimdiye kadar yapılmış herhangi bir filmin kostümlerini tasarlayabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
CAO: Pedro Almodóvar'ın Talk to Her filmi. Kıyafetler dönemsel/geleneksel ile 90’ların sonu-2000’lerin başındaki homojenlik arasında çok iyi bir harman oluşturuyor ki bu da bizim Comission’daki yaklaşımımıza fazlasıyla benziyor.
○ Sonbahar ’23 koleksiyonunuzun bir film müziği olsaydı, bu ne olurdu?
CAO: UVB’den “Rebirth”. Karanlık, hızlı tempolu ve biraz da terletici. Neredeyse çılgınlıktan çıkmış, hareket halindeyken üstünüzü değiştirmiş ve doğrudan işe koşuyormuşsunuz gibi hissettiriyor, ki bu bizim için New York’ta merkez ve orta kesimlerin enerjisi demek.
Boyfriends's Shirt | Meksika
Tasarımcı: Laura Carrillo Olin ve Cristina Lourenco (CEO)
Kuruluş: 2014
Mexico City’nin son teknoloji ikilisi, klasik terzilik siluetlerini eğlenceli bir şekilde yeniden inşa ediyor.
○ Kimler için kıyafet tasarlıyorsunuz?
OLIN: Kendine güvenen erkekler. Kendi stil anlayışına sahip erkekler, kendilerini tek bir kategoriye veya türe tabi tutmayan açık fikirli erkekler.
○ Koleksiyonunuzdan sadece tek bir giysi yapabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Gömleklerimizin tasarımını seviyoruz çünkü markaya özgü, üniseks ve zamansızlar. Günün her saatinde ve her durumda kullanılabilirler. Bu gömleğin bir tarzı ve ruhu var ve bunu giyen kişiye de yansıtıyor.
○ Sonbahar ’23 koleksiyonunuzun bir film müziği olsaydı, bu ne olurdu?
OLIN: Ben 10 yaşındayken, 1993’te, “pozcu” lafı ortalıkta dolaşıyordu. Meksika’da cumbia ya da salsa severken aynı zamanda rock ya da metal sevemezdiniz. Ben bu türler arasında hep ikilemde kaldım; pozcu olarak görülmek istemedim. Yeni koleksiyon bunun bir yansıması; sonunda türleri birleştirdiğim bir şaka. Müzikler Appetite for Destruction’dan La Sonora Dinamita’nın klasiklerine kadar uzanıyor.
○ Hayatta olan ya da olmayan herhangi bir kişiyi giydirebilseydiniz, bu kim olurdu?
María Félix, 40’lı yıllarda şöhretinin zirvesini yaşayan, muhafazakar Meksika’yı rahatsız etmesiyle tanınan Meksikalı bir aktör. Kendine güvenen, çılgın, zeki ve doğrudan bir öncüydü.
Ernest W. Baker | Portekiz
Tasarımcılar: Reid Baker ve Inês Amorim
Kuruluş: 2017
Porto merkezli marka, klasik Amerikan takım elbiselerini ve eski dünya Avrupa’sı havasını bir araya getiriyor.
○ Koleksiyon için ana ilham kaynaklarınız neler?
BAKER: 2023 Sonbahar/Kış koleksiyonuna “Grandma Chic” adını verdik. Yaşlı kadınların estetik ve giyim kodlarının klasik erkek giyimine nasıl yansıtılabileceğine baktık.
○ Tasarladığınız ilk giysi neydi?
BAKER: İspanyol paça pantolon.
AMORIM: Babamın düğününde giydiği blazer ceketten esinlenilmiş kruvaze tepe yakalı bir blazer ceket.
○ Bir müşteriden aldığınız en iyi geribildirim nedir?
AMORIM: Geçenlerde bir müşterimiz markamıza hayran olduğunu çünkü hep kendimize sadık kaldığımız için kendisi olmaya dair daha güçlü hissettiğini söyledi. Bu çok güzel bir histi.
○ Hayalinizdeki işbirliği nedir? Birlikte çalışmak isteyeceğiniz başka bir tasarımcı, sanatçı ya da marka var mı?
AMORIM: Güçlü bir mirasa sahip, özgün ve sarsılmaz marka geni olan modaevleriyle işbirliği olabilir.
Emergency Room Beirut | Lübnan
Tasarımcı: Eric Mathieu Ritter
Kuruluş: 2018
Lübnanlı tasarımcı, toplum odaklı bir kimlik ve sağlıklı dozda isyankarlıkla Orta Doğu’nun en sevilen markalarından birini yarattı.
○ Koleksiyon için ana ilham kaynaklarınız neler?
Dikkatimi çeken absürd detaylar. Manşetler, haberler, yankılamak veya güçlendirmek istediğim tetikleyici herhangi bir şey. Birbiriyle çatışan desenler, baskılar ve dokular.
○ Tasarladığınız ilk giysi neydi?
Emergency Room için yaptığım ilk giysi, çocukluğumdan kalma baskılı bir çarşaftan kesilmiş bir gömlekti.
○ Koleksiyonunuzdan sadece bir parça yapıp satabilseydiniz, bu ne olurdu?
Markayı; tüm dikişleri işlemeli, yama kot kesim ceketlerden bir seriyle başlattım. Bu ceketleri el işlemesi göz kamaştırıcı balaklavalarla eşleştirdim. Bu iki parçayı her sezon yeniden yorumlamayı hiç bırakmadım.
○ Bir müşterinizden aldığınız en iyi geribildirim nedir?
Tasarımlarımı yakın arkadaşlarımın üstünde rastgele bir sokak başında görmek beni daima gülümsetiyor. İnsanların benden bir parçayı böylesine samimi bir şekilde benimsediğini görmenin hem size mutluluk veren hem de sizi alçakgönüllü kılan bir yanı var.
Story MFG | Birleşik Krallık
Tasarımcılar: Saeed ve Katy Al-Rubeyi
Kuruluş: 2013
Brighton merkezli marka yavaş modayı savunuyor, yerel kaynaklı kumaşlar kullanıyor ve sizden -açıkça- daha az kıyafet satın almanızı istiyor.
○ Koleksiyon için ana ilham kaynaklarınız neler?
SAEED: Diğer tasarımcıların ilham aldığı pek çok şeyden ilham alıyoruz; iş kıyafetleri, outdoor ve vintage kıyafetler. Bence farklılaştığımız nokta, naif sanatı, titrek detayları ve genellikle gizlenmiş el işçiliği izlerini sevmemiz.
○ Koleksiyonunuzdan sadece tek bir giysi yapabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
KATY: Bunu hangi gün sorduğunuza bağlı olarak, sanırım cevaplarımız farklı olacaktır! Bugün Lush pantolonlarımız mesela. Çok iyi oturuyor, altta ya da üstte giyilebiliyor. Saeed bahçe işlerinde giyiyor ama düğünlerde de giymişliği var. Basit ama ilginç siluetli bir kıyafet yaratmak için yeterli.
○ Bir müşteriden aldığınız en iyi geribildirim nedir?
KATY: En güzel şey, birinin eşyasını sevdiğini, yıllarca giydiğini ve eskimiş göründüğünü söylemesi. Yıpranmış, onarılmış ve satın alındığı günden tamamen farklı…
Namesake | Tayvan
Tasarımcılar: Richard, Michael ve Steve Hsieh
Kuruluş: 2020
Retro-fütüristik tasarımlarıyla 90’ların halka küpelerine ve balıkçı babalarının iş kıyafetlerine duydukları sevgiye selam gönderen Tayvanlı kardeşler.
○ Kimler için kıyafet tasarlıyorsunuz?
STEVE: Kıyafetlerimizi ileri görüşlü spor meraklıları için tasarlıyorum.
○ Tasarladığınız ilk giysi neydi?
Bir üniversite ceketi. Bir spor takımının en büyük onurudur; kendi versiyonuma sahip olmayı hep hayal etmişimdir.
○ Koleksiyonunuzdan sadece tek bir giysi yapabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Bill eşofman üstümüz. Daha benzersiz desen kesimi ve işçilik ekleyerek bir eşofman üstünü geliştirmenin en mükemmel ve Namesake yolu.
○ Sonbahar ’23 koleksiyonunuzun bir film müziği olsaydı, bu ne olurdu?
Kid Cudi’den “Too Bad I Have to Destroy You Now”. 2023 Sonbahar/Kış koleksiyonu korkunç bir çocukluk anımla ilgiliydi. Bu şarkı bana o deneyimleri geride bırakmak için savaşma gücü verdi.
○ Hayalinizdeki işbirliği nedir?
Ralph Lauren epik olurdu. Babamın en sevdiği marka. Kıyafetlerinden mobilyalarına kadar bu markayla yaşıyor. Kendi tarzımızı yansıtmayı çok isterim.
Botter | Fransa
Tasarımcılar: Rushemy Botter ve Lisi Herrebrugh
Kuruluş: 2017
Karayip couture ile sürdürülebilir tasarıma yeni bir vizyon getiren ikili, yosundan elbiseler ve okyanus atığı plastikten takımlar tasarlıyor.
○ Koleksiyon için ana ilham kaynaklarınız neler?
HERREBRUGH: Vodou’yu bir dünya görüşü olarak araştırdık. Yaşayanlar ve ruhlar; toprak, kara ve çeşitli su kütleleri arasındaki bağlantı; hepsinin denge aramak, uyum ve ritmi yeniden sağlamak için birlikte çalışması önem taşıyor. Sürekli bir enerji akışı koleksiyonun yaratılmasında kilit rol oynadı.
○ Koleksiyonunuzdan sadece tek bir giysi yapabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Jakarlı palto. Kumaşın dokusuna bayılıyorum; üreticilerin ellerinin sıcaklığını hissedebiliyorsunuz. Malzemeler çok yenilikçi. İplikler yüzde 50 yosun ve yüzde 50 pamuktan üretiliyor.
○ Bir müşteriden aldığınız en iyi geribildirim nedir?
“Bu kadar rahat olmasını hiç beklemiyordum!” Yeni malzemelerin, teknolojinin ve zamansız düşüncenin modanın sınırlarını nasıl zorlayabileceğini tabii ki düşünüyoruz. Fakat giysinin vücuda oturması ve vücudunuzla birlikte nasıl hareket ettiği de bir o kadar önemli. Moda, insan ihtiyaçlarını karşılamak için var.
Divyam Mehta | Hindistan
Tasarımcı: Divyam Mehta
Kuruluş: 2009
Delhili tasarımcı geleneksel Hint işçiliğini modern ve küresel bir estetikle birleştiriyor.
○ Şimdiye kadar yapılmış herhangi bir filmin kostümlerini tasarlayabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Pierce Brosnan’ın oynadığı The Thomas Crown Affair. Onu işlemeli astarlar, tonal kantha ceketler, pashmina örgüler ve shibori resort kıyafetlerle el yapımı takım elbise kurallarını alaşağı ederken görebiliyorum.
○ Koleksiyonunuzdan sadece tek bir giysi yapabilecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Astarsız, elle dikilmiş, elle kapitone edilmiş [kantha] bir ceket. Batı Bengal’de her annenin kızının düğünü için el dokuması bir şal yaptığı ve bu şalı iyi şans, uzun ömür ve zarafet ifade eden halk sanatıyla işlediği bir geleneğimiz var. Biz de bu ruhu yakalamak ve günümüz gardırobuna taşımak istiyoruz.
○ Sizin için rüya gibi bir işbirliği ne olurdu?
Kısa süre önce resim, tekstil sanatı, film ve sanal gerçeklik gibi farklı disiplinlerde çalışan Londra merkezli sanatçı Shezad Dawood’un çalışmalarını keşfettim. Zanaatımızı, kültürümüzü ve zanaatkarlarımızın tarihini gösteren bir VR deneyimi üzerinde işbirliği yapmak harika olurdu.
Proleta Re Art | Japonya
Tasarımcı: Prot
Kuruluş: 2021
Vizyoner tasarımcı, vintage kot parçaları geri dönüştürerek kamyoncu ceketler ile kot pantolonların yanı sıra, hepsi birer sanat eseri olan vahşi maskeler üretiyor.
○ Kimler için kıyafet tasarlıyorsunuz?
Tüm parçalarım sipariş üzerine yapılıyor; yani siparişi veren kişi için tasarlıyorum.
○ Koleksiyon için ana ilham kaynaklarınız neler?
Vintage gibi kullanılmış ürünlerden ilham alıyorum. Kişiselleştirilmiş ve sahibinin kişiliğini yansıtan ürünler.
○ Tasarladığınız ilk giysi neydi?
Tasarladığım ilk kıyafet, sanat okulundayken bir uzay giysisinden esinlenmişti.
○ Önümüzdeki beş yıl içinde marka için ne gibi hedefleriniz var?
Çocukluğumdan beri Amerikan kültüründen etkilendim: Marvel Comics ve Magic: The Gathering gibi alt kültürler, basketbol, hip-hop, Harley-Davidson, iş kıyafetleri, askeri kıyafetler vb. Gelecekte hem Japonya’da hem de ABD’de birer merkezimiz olsa ve Amerika’da bir şeyler yaratabilsek harika olurdu.
Selen Akyüz | Türkiye
Tasarımcı: Selen Akyüz
Kuruluş: 2018
Dökümlü siluetleri, dayanıklı kumaşları ve doğal paletiyle tasarımcı, yepyeni ve zamansız bir Türk stili yaratıyor.
○ Koleksiyon için ana ilham kaynaklarınız neler?
Koleksiyonun ruhu İstanbul sokaklarından geliyor. Orada günlerimi bir turist gibi geçiriyorum; insanların ne giydiklerini, ne tür kumaşlar kullandıklarını fotoğraflıyorum. Tarihi binaların, dokuların ve zamanın içinde kayboluyorum.
○ Bir müşterinizden aldığınız en iyi geribildirim nedir?
Müşterilerimden biri kendisi için giyilebilir bir şaheser olan bir ceket tasarlamamı istedi; vücudunda bir sanat eseri yaratmamı istiyordu. Kalıbı 28 parçaya bölmeye ve hepsini birer santimetrelik kumaş çentikleriyle birleştirmeye karar verdim. Bir tür bulmaca gibiydi. Yüzde 100 yünle yaptım. İlk giydiğinde, “Tanrım, bunu evde sergileyebilir ve akşamları bir kadeh viskiyle izleyebilirim. Bu tam anlamıyla bir şaheser” dedi.
○ Bundan beş yıl sonra bir tasarımcı olarak kendiniz ve markanız için hedefleriniz neler?
Tasarımın evrensel bir dili var ve her tasarımcı buna bir renk ve tat katıyor. Ben de kattığım rengi dünyanın dört bir yanındaki insanlarla paylaşmak istiyorum. Büyük mağazalarda olmak, sürdürülebilir üreticilerle çalışmak, yetenekli insanlarla işbirliği yapmak, tasarım estetiğimi paylaşmak ve herkes için toplam bir deneyim yaratmak istiyorum.
Man-tle | Avustralya
Tasarımcılar: Larz Harry ve Aida Kim
Kuruluş: 2016
Pratiklik ve kalıcılık; endüstriyel tasarım ile Japon imalatına dayanan bu Perth merkezli markanın kalbinde yer alıyor.
○ Kimler için kıyafet tasarlıyorsunuz?
HARRY: Dayanıklı giysilere değer veren, sahip oldukları şeyler konusunda yapmacık olmayan ve onlara sürekli güvenen insanlar için.
○ Tasarladığınız ilk giysi neydi?
KIM: Yaptığımız ilk giysi, oluklu asker düğmeli mumlu pamuklu şamre kumaşımızdan Shirt-1 idi.
○ Bir müşteriden aldığınız en iyi geribildirim nedir?
“Bunu her gün giyiyorum.”
○ Sonbahar ’23 koleksiyonunuzun bir film müziği olsaydı, bu ne olurdu?
KIM: Tüm farklı atölye çalışmalarımızın saha kayıtları.
HARRY: Bu sezon deri dış giyim, kuş tüyü, nubi, mumlu şamre, el örgüsü üzerinde çalışan uzmanlarımız var. Onların fabrikadaki sesleri olurdu.
○ Hayalinizdeki işbirliği nedir?
HARRY: Kesinlikle Toyota. İnsanların Land Cruiser’a bağlılığını ve araçların nasıl ayakta kaldığını hep takdir etmişimdir. Bir LC76 üzerinde işbirliği yapmak benim için onur verici olurdu.