#GQDeneyim: İnziva | Kendine Dair Farkında Olmadığın Şeylerin Farkında Mısın?
Wellness

#GQDeneyim: İnziva | Kendine Dair Farkında Olmadığın Şeylerin Farkında Mısın?

Bilmediğin şeylerin neler olduğunu bilebilir misin? Kendine dair olanları peki? “Hep farkında olmaktan konuşuyoruz ama kendinle ilgili farkında olmadığın şeylerin farkında mısın?”

Steve Comer, Özlem Comer ve Sintia Mazon YOUniversity’nin Golden Key Bördübet’teki inzivasını işte bu cümleyle açıyorlar. Ben bir yandan onları dinliyorum ama bir yandan da kafam biraz karışık çünkü bir deneyimi yaşamak için sadece farkında olmaktan daha fazla bir şey yapmam gerekiyormuş gibi hissediyorum, yani sörf tahtasında olmak, planörle uçmak gibi ki bu bir deneyim olsun ve burada size #GQDENEYİM formatının altında anlatabileyim. 

“Bir şeyin tanımını yapmak onu sabitlemektir. Bununla birlikte hayatın kendisine baktığında gerçek yaşam sabit değildir. Yaşamdan bir deneyimi düşündüğümüzde onu genelde tanımlamaya ve etrafına çeşitli fikirler koymaya çalıştığımızı görürüz. Bu rüzgarı bir kutuya koymaya çalışmaya benzer ve gündelik yaşamda kullandığımız kelimeler deneyimleri tanımlamaya yetmeyecektir” Alan Watts deneyimin kendisini tanımlamaya yardım ediyor ama deneyim kavramının aksiyonla arasındaki ilişkiye dair bir şey söylemiyor.

 

YouNiversity

Özlem Comer, Sintia Mazon, Steve Comer

 

Belki de sormamız gereken soru bir şeyi deneyimleyebilmek için ne kadar efor ve aksiyon sarf etmeye ihtiyacımız olduğudur. Steve beni duymuş gibi cevap veriyor: “Yapmamız gerekenler listesine değil de olmamız gerekenler listesine ihtiyacımız var. Koşullanmaların ve yargıların olmadığı bir noktaya gelebiliyor musunuz? Beyin en yüksek zekasına kendini yargılamadığı anda ulaşıyor ve bunu bulmak için çok uzağa gitmenize gerek yok. Aynı denge meselesi gibi. Düşünün, her adım attığınızda aslında bir denge oyunu söz konusu, vücudunuzun bütün ağırlığı bir yerden bir yere gidiyor” E ben denge kavramını konuşmak için boşuna mı sörfe gitmişim?

Ekip farkında olma deneyimi için illa hiçbir şey yapmamayı savunmuyor. İnzivanın her sabahında önce vücudumuzu uyandırarak işe başlıyoruz. Ellerimizle vücudumuzdaki sinir sisteminin önemli noktalarına vurarak. Dizlerimizin arkasına, belimize, omuzlarımıza, kafatasımıza. Parmaklarımızla tekrarlı dokunuşlar yapıyoruz. Sonra çenemize, dudaklarımızın üstüne, kaşlarımızın üstüne. Sonra zıplamaya başlıyoruz enerji akışını hareketlendirmek için. Bu hareketlerden hemen sonra vücudumuzun içinde olduğu hissiyata tekrar bakınca değişikliği hemen fark ediyoruz. Ekip bu değişiklikten konuşurken şöyle diyor: “Aynı sorunu aynı cevaplarla çözemezsiniz. Ve bir durumla artık bir olmuşsanız o durumu çözmeniz zorlaşır.” 

Bu inziva için kontrollü bir kontrolsüzlük yaklaşımından bahsedebiliriz. Deneyimin kendisi herkese göre değişecek ama deneyime hazırlanmak gerekiyor. Herkes farklı şekilde de olsa vücudunu buna hazırlamalı. Aslında burada bahsettiğimiz deneyim deneyimin kendisine hazırlanmakla alakalı. Ve bu herkes için farklı olacaktır. Biz inzivada her gün ses terapilerine, yoga seanslarına, kakao seramonilerine katıldık. Ama illa ki benim için bir tanesi diğerinden daha çok çalıştı. Bende pranamaya nefes egzersizi çalışırken bir başkası için spor yaparak meditasyona gelmek daha kolay belki. Ama günün sonunda kendi farkındalık deneyimini yaşayabilmek için yargısız bir alana gelmen gerekiyor ve bu sanılanın aksine illa her zaman düşünsel bir düzlemde olmuyor. Senin için çalışan fiziksel aktivite buna yardımcı oluyor. Belki yürümek, belki nefes egzersizi belki de sinir sistemini uyandıracağın vücuduna dokunma seramonisi. Özlem ekliyor: “Bir şeyi düzeltmeden önce ona bağlanmanız gerek. Bu buluşma için hedef beden, duygular ve düşüncelerinizi fark etmek kadar bizi etkileyen bilinçaltı faktörlerine de ışık tutmak. Yani aslına bakarsanız Özgürleşmek için pek de bir yere gitmek zorunda değilsiniz. Bunun için sadece içinize dönmeyi hedeflemeniz ve bunun sizin için yöntemlerini öğrenmeniz bile inanılmaz büyük bir adım.” Yöntemi sen bulacaksın, bu senin deneyimin ama senin için çalışan fiziksel aktivite kendini andan ve düşüncelerinden özgürleştirebilmen için sana izin verecek.

 

banner

Belki de bu konular biraz yanlış pazarlandığından. Bugün ses, nefes, meditasyon deyince bir kısım insanda bir yorgunluk ve yapay bir konudan bahsediliyormuş hissi meydana geliyor. Bu kelimelere “iyi” bir giriş yapmış kervana katılanlar kendi yollarında kendileri için en iyi deneyimi bulup yola devam ediyorlar ama bir de kapıda kalanlar var. Biraz da onlara yanlış adres verildiğinden. Yoga, meditasyon gibi başlıklar normalde olduğundan farklı anlatıldığından. Konu tam da bu aslında. Çünkü pek bir tanımları yok. Dolayısıyla “olduklarından farklı” anlatılma riskleri de çok. Bu bahsi geçen konseptler, içinde kendin için kendi tanımını bulduğun çalışma alanları belki de. Sana uygun olan ve sende çalışanı bulduğun, dünya ve kendinle birleşme biçimleri. Konu özellikle de erkekler olunca araya biraz daha mesafe giriyor. Ne de olsa erkek dediğin daha “maskülen” eylemlerde bulunur. Meditasyon, yoga, ses ve nefes egzersizleri pek ‘ona göre değildir’. Belki de aynı meseleye bağlanıyordur konu, ne zamanki daha yargısız bir alana geliriz, o zaman cinsiyete dair yargılarımızın da, çoğu zaman yapay sistemler yüzünden oluştuğunu anlarız. Aynı bütün gün beynimizi işgal eden beynimizin yarattığı bize gerçeklermiş gibi hissettiren sahte düşünce biçimleri ve kaygılar gibi. #GQDeneyim’desiniz ve bu sefer deneyimin kendisi kendimizi deneyime hazırladığımız sürecin ta kendisi.


Bu yazı "Kendine Dair Farkında Olmadığın Şeylerin Farkında Mısın?" başlığıyla #GQyaz21 sayısında yayınlanmıştır. 

ELİNDEKİNİN KIYMETİNİ BİLMEK

ELİNDEKİNİN KIYMETİNİ BİLMEK

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası