Her şeyden önce, tüm tatil günlerinizi kesinlikle kullanmalısınız. Bilimsel araştırmalar, çalışanların tatil yaptıktan sonra kendilerini daha yaratıcı hissettiklerini ve bunun da işteki başarılarına katkıda bulunduğunu gösteriyor. İzin kullanmak aynı zamanda daha üretken olmakla ve işinizdeki tatmin seviyeniz ile de bağlantılı. Dolayısıyla, izin günlerini kullanmayan çalışanların %46'sının bir parçasıysanız, bir şeyler planlamayı önceliğiniz haline getirin.
Ancak araştırmalar tatil sonrası mutluluğun yaklaşık iki hafta sürdüğünü gösteriyor. Daha sonra mutluluk seviyeleri eski haline dönüyor. Ayrıca tatiller genelde pahalıya mal oluyor ve seyrek gerçekleşiyor. Amerika'da ortalama bir tam zamanlı çalışan yılda sekiz ila 15 gün arasında ücretli izin alıyor; bu da açıkçası çok fazla değil.
Uzmanlar GQ'ya, genel ruh sağlığı ve tükenmişlikten kaçınmak için daha iyi bir stratejinin, rutininize tatil benzeri unsurları dahil etmek olduğunu söylüyor- özellikle hafta sonları. UCLA Anderson School of Management'ta davranışsal karar verme profesörü, Doktora (PhD) sahibi ve Happier Hour kitabının yazarı Cassie Mogilner, katılımcıları iki gruba ayırarak yürüttüğü bir çalışmadan bahsetti. Bir gruba hafta sonlarını tatildeymiş gibi geçirmeleri söylendi. Diğer gruba ise hafta sonlarını normalde geçirdikleri gibi geçirmeleri söylendi. Muhtemelen hangi grubun daha mutlu olduğunu tahmin etmek zor değil. Dr. Mogilner hafta sonu tatilcilerinin önemli ölçüde daha mutlu olduğunu söylüyor.
Peki ama bir yandan işinizi sürdürürken bir yandan da tatil modunda yaşamanız nasıl mümkün olur?
Tatili tatil yapan şeylerden biri yeni bir yere gitmektir. Çevreniz tamamen farklılaşır ve normal rutininizin dışına çıkarsınız. The Emotional Life of Your Brain kitabının yazarı, Doktora (PhD) sahibi psikolog Richard Davidson, “İnsanlar yenilik arar” diyor. Ancak Davidson, yenilik için seyahat etmek zorunda olmadığınızı; hafta sonlarınızı rutininizin dışında aktiviteler yaparak geçirmenin monotonluğu kırmanın bir yolu olduğunu söylüyor.
Ancak bunu gerçeğe dönüştürmek bilinçli bir çaba gerektirir. Yaşadığınız yere birkaç saatlik sürüş mesafesinde keşfedilmeye değer yürüyüş parkurları ve kasabalar olabilir. Ama gitmek için önceden plan yapmazsanız, cumartesi sabahı geldiğinde, kaçınılmaz olarak tükenmiş hissedecek ve kendinizi evde hiçbir şey yapmadan kalmaya (yine) karar vermiş olarak bulacaksınız. Bu yüzden yakın yerlere yaptığınız yerel gezilerinizi tıpkı bir tatil gibi önceden planlayın. Bunu yapmak için hafta sonlarını beklemek zorunda da değilsiniz. Belki de her perşembe akşamı farklı bir mahalle restoranında yemek yemeyi kendinize görev edinirsiniz- bu da sayılır.
Dr. Mogilner, hafta sonu tatilcilerini deneydeki diğer gruptan ayıran şeyin, hafta sonlarını çamaşır yıkamak, bahçeyi biçmek veya temizlik yapmak gibi işlerle geçirmemeleri olduğunu söylüyor. Size angarya gibi gelen her şeyi hafta içinde yapmanızı ve böylece hafta sonlarınızı dinlenmeye ve rahatlamaya ayırmanızı öneriyor.
Ev işlerinizi dışarıya yaptırmak da (çamaşırlarınızı dışarıya göndermek, evinizi profesyonel olarak temizletmek veya market alışverişlerinizi teslim almak gibi) hafta sonlarınızı boşa çıkarmanın bir başka yolu. Hatta bir araştırma, paralarını bu şekilde harcayan insanların, paralarını maddi eşyalara harcayan insanlardan daha mutlu olduklarını ortaya koydu.
Pek çok insan için bir işte çalışmak, hafta boyunca e-postaya, Slack'e ya da Microsoft Teams'e bağlı olmak anlamına geliyor. Bunun da ötesinde, teknolojiyi eğlence için kullanıyor, mesajlara cevap veriyor ve sosyal medyada geziniyoruz. Tatil modunu etkinleştirmek istiyorsanız, boş saatlerinizde bilgisayarınızdan ve telefonunuzdan olabildiğince uzak durun. Dr. Davidson, “Tatil, dijital rutinlerimizden kopmayı gerektirir.” diyor.
Mutluluk bilimi üzerine çalışan Harvard profesörü ve Build the Life You Want kitabının yazarı Arthur Brooks, tatil zihniyetini benimsemenin en iyi yollarından birinin daha fazla dışarı çıkmak olduğunu söylüyor. “Bilim, bir ormanda ya da parkta yürüyüş yapmanın stresi azaltmaya, yaratıcılığı artırmaya ve ruh halini iyileştirmeye yardımcı olduğu konusunda çok net. Dinlenmek ve rahatlamak için mutlaka bir Akdeniz sahiline ihtiyacınız yok. Cihazlarınız olmadan dışarı çıkın ve etrafınızdaki doğaya hayran kalarak zaman geçirin.” diyor.
Dr. Mogilner ve meslektaşları çalışma sonuçlarına baktığında, hafta sonu tatilcileri grubunun yatakta daha fazla geçirdiğini fark etti. Sonuçta tatilde dinlenmek herkesin yapmak isteyeceği bir şey, değil mi?
Tüm bunlar, rutininize daha fazla dinlenme ve gevşeme eklemenin iş tükenmişliğini azaltacağı ve uzaklara gitme ihtiyacı hissiyatını önleyeceği sonucuna varıyor. Dr. Brooks'un söylediği gibi, “Zihniyetiniz, bulunduğunuz yerden çok daha önemli.” Ve bu konuda Dr. Davidson ve Dr. Mogilner hemfikir.
Yine de tatile çıkmalı mısınız? Kesinlikle. Ancak Ücretli İzin politikasının izin verdiğinden daha fazla boş zaman hak ettiğiniz ve buna ihtiyacınız olduğu da bir gerçek. Ve bununla ne yapacağınıza siz karar vereceksiniz.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ US WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
