En büyük sanatın, kişinin karakterine ‘üslup kazandırması’ olduğunu hatırlatacak bir kere. Nietzsche’ye ‘O iş bende’ diye göz kırpmış olacak.
İnsanın daha katlanılabilir görünmesini ve kendinden memnun olmasını sağlayacak. Bunun için sadece sanatı kullanacak. Vicdanımızın rahatsız olmasını da isteyecek; “Rahatsız olmak iyidir” diyecek arada.
Uykusunda Shakespeare ile yine laf dalaşına girecek, hızını alamayıp sabahında bilek güreşine çağıracak. Delilerin körlere yol gösterdiği bir düzende, Kral Lear’ın "Sevgisini bağıra çağıra anlatmıyor diye, sevgisiz diyemezsiniz kimseye” cümlesini hatırlatacak her defasında. Sevgiye inanacak. Sevgiden yürüyecek.
Deliliğe övgüler yağdıracak Erasmus gibi. Yanılmanın pek kötü bir şey olduğundan dem vuranlara “Hayır efendim, insanın başına gelebilecek en büyük kötülüktür hiç yanılmamak” cümlesini, bürüneceği bir karakterin kulağına illa ki inceden fısıldayacak.
Mutluluğun mücadeleyle eşit olduğunu ve ancak sürekli bir şeyleri alt etmeye çalışmaktan gelebileceğini hatırlatacak. Karşımıza çıkan engelleri, yeri geldiğinde ve gerekirse kafa atarak asma cesaretini verecek bize, ağzından tek kelime çıkmadan. “Bunu yaparsan mutlu olursun” diye bakacak. Hayata kafa atabilme hakkımız ve lüksümüz olduğunu hatırlatacak.
Hangi yöne, nasıl bir adım atacağımızı bilemeden öylece yerimizde durakaldığımızda “Hiçbir şey yapmadığınız ne mutlu olabilirsiniz ne de mutsuz, öyle ot gibi yaşarsınız” cümlesi çınlayacak kulaklarda.
İnsanlığın işlediği ve işlemeye devam ettiği tüm ayıpları, “Bundan daha büyük bir karanlık olamaz” dediği cehaleti, saf ve çocuksu bir çabayla örtmeye çalışmaya devam edecek.
Oyunculuk aşağı yukarı böyle bir şey ona göre. Soranlaraysa “Oyunculuk yapmaya çalışıyorum” diyecek.
Adalet ve bellek kaybı üzerine bir dizi olan Şahsiyet’teki performansı sayesinde kazandığı Emmy ödülü konuşmasına sıkıştırdığı “Bireyin bellek kaybından daha tehlikeli olan şey, toplumsal bellek kaybıdır. Bu yüzden içinde yaşadığınız toplumun bellek kaybı yaşamadığından emin olun” cümlesiyle uyandıracak bizi.
Yazının tamamı GQ MOTY 2020 Özel Sayısında...
Onur Ödülü: #HalukBilginer
Yazı: @alitufankoc
Fotoğraf: @emredogru
Styling: @gunesguners
Kıyafet: @hemington.turkiye
______
Genel Yayın Yönetmeni: @alitufankoc
Projeler Koordinatörü: @alarakap
Moda Direktörü: @gunesguners
Moda Editörü: @erkanaltunay
Prodüktör: @ahmedcayli
Fotoğraf Asistanları: @mratkahya @omerserifkuru İbrahim Erdal, Murat Demir
Moda Asistanı: @can.busenurz @hackanyildirim
Sanat Yönetmeni: @ovapu
Sanat Ekibi: Abdül Kerim Taşcı, @ttdamla
Prodüksiyon: @ppristanbul Melis Özçelik, Zeynep Altunkut
Prodüksiyon Asistanları: Demirhan Sander, Gökhan Özkan, Tayfun Keskin
Set Gripim: @setgripim