Lafı çok dolandırmadan önce araştırmayı anlatayım. Natural Cycles isimli bir uygulama üzerinden 2600’den fazla kadına bir anket yapıyorlar. Ankette en düşük katılımcı yaşı 23. Bu ankete verilen cevaplara göre 36 yaşın üzerindeki kadınlar sevişme sırasında yüzde 58 oranında orgazm olduklarını ve önceki yaşlarına göre bu orgazmların daha kaliteli olduğunu söylemiş. Bu oran önceki yaş gruplarına göre yüzde 10 daha fazla. Şimdi araştırmanın ilginç tarafına geliyoruz hazırsanız. Katılımcılara sorduklarında 36 yaş üzerindekiler 20’li yaşlardaki katılımcılara göre üçte bir oranında daha az seks yaptıklarını belirtmişler. Yani özetle 36 yaşın üzerindeki kadınlar daha seyrek sevişmiş ama daha sık ve tatmin edici orgazmlar yaşamışlar. Niceliğe değil, niteliğe bakmışlar anlayacağınız. Üstelik bu kadınlar ankette, kaliteli bir cinsel yaşamın anahtarının sürekli partner değiştirmek değil, tek eşli ve kaliteli bir cinsellik olduğunu belirtiyor. Şimdi gelelim bunun nedenlerine.
Araştırmada 23-26 yaş aralığındaki katılımcılar kendilerini diğer yaş gruplarına göre daha seksi hissettiklerini söylüyorlar. Ayrıca iyi bir orgazm için yatakta her iki tarafın da tatmin olması, seksin uzun sürmesi, partnerlerinin iyi bir performans sergilemesi ve doğru kişiyi bulana kadar aranılması gerektiğini belirtiyorlar. Yaş 36’lara gelince kadınlar sık seks yapmanın ya da cinsel birleşmenin uzun sürmesinin orgazmla bir ilgisi olmadığını söylüyorlar. Uzunluğu değil, işlevi diyorlar. Partnerlerinin tatmin olmasını çok düşünmenin de orgazmdan kendilerini uzaklaştırdığını, bunların kendiliğinden olması gerektiğini belirtiyorlar. Her koyun kendi orgazmından asılır. Bu yaş grubundaki kadınların bedenleriyle ilgili kullandıkları tanım, “seksi hissetmek” değil. Bedenlerinden memnun ve tatmin olduklarını söylüyorlar. Uzmanlar bu durumu şöyle anlatıyor. Bir kişinin bedeniyle ilgili algısı ve tatmini ne kadar yüksekse, yani bedenini ne kadar iyi tanıyorsa orgazm kalitesi de o kadar artıyor. Araştırma gösteriyor ki kadınlar önceleri orgazmın karşı tarafla ve sayıyla ilgili bir şey olduğunu düşünüyorlar. Zaman içerisinde orgazmın dışarıdan içeriye doğru değil, içeriden dışarıya doğru ilerlediğini, sıklıkla değil, doğru zamanda yapıldığında tatmin edici olduğunu keşfediyorlar. Özetle kadınlar önceleri seksi, “sen” için yaparken 36’dan sonra “ben” için yapmaya başlıyorlar. Anlayacağınız kimse haftada üç kere sevişmek sağlıklıdır, beş kere olursa daha iyidir gibi yazılara bakıp kendini eksik hissetmesin. Fast food yerine sayıca hafif, pahada ağır besinleri tercih etmek nasıl daha tatmin ediciyse burada da bir benzeri yaşanıyor.
Erkeklerde de benzer bir analizi Kinsey Enstitüsü yapmış. Bu analizde erkekleri 10’luk gruplara ayırıyorlar. Yani İngilizce’de “teen” diye geçen, ergenliği kapsayan, 13-19 arası yaşlar. Gerçi erkeğin ergenliği bazen tüm hayatını kapsıyor ama bu esprilere girmeyeceğim. 20’li, 30’lu, 40’lı yaşlar şeklinde devam ediyor. Ergenlik döneminde erkeklerin sperm yenilenme hızı çok yüksek ve hem üst üste daha sık boşalabiliyor hem de daha çok seks yapabiliyorlar. 20’lerinde, erkeklik hormonu olarak da geçen testosteron, ergenliğe göre çok minik bir oranda düşüyor ve bu dönemde de erkekler sıklıkla sevişebiliyor fakat burada en belirleyici faktör, artık işin içine “ilişki” girmeye başlıyor ve bu dönemde daha tatmin olduklarını söylüyorlar. 30’lar itibarıyla testosteron her yıl yüzde 1 oranında azalıyor ancak bu dönemde erkekler bedenleri üzerinde daha çok kontrol sahibi olduklarını ve yatakta partnerlerini daha iyi tatmin ettiklerini belirtiyorlar. 40’lara geldiğinde erkeklerin testosteron seviyesi belirgin şekilde düşmeye başlıyor ancak sağlıklı bir yaşam tarzıyla desteklenirse birçok erkek en kaliteli cinsel deneyimlerini bu dönemde yaşadıklarını belirtiyor. Bu, erkeklerin bedenlerini ve zihinlerini en iyi kontrol edebildikleri dönem. Daha az sevişmek isteseler ve daha seyrek boşalsalar da hem partnerini tatmin etme konusunda daha özgüvenli olduklarını hem de cinsel yaşamlarının daha tatmin edici olduğunu söylüyorlar.
Yine geldik mi az ama öz durumuna? Erkekle kadının arasında iki fark var. Okurken gözünüze çarptı mı? Kadın için partnerini düşünmediği, kendi orgazmına odaklandığı noktada orgazm daha kaliteli hale geliyor. Erkekteyse partnerini tatmin edebileceğinden emin olduğunda orgazm kaliteli oluyor. Kadın kendi bedeninden memnun olduğunda, erkekse kendi bedenine hakim olduğunda daha kaliteli bir cinsel yaşama ulaştığını düşünüyor. Şimdi buradan sonsuz çıkarım yapmak, üstüne sayfalarca yazmak, kadına yüklenen güzellik algısı, erkeğe yüklenen sorumluluk duygusundan başlayıp uzun bir dünya turuna çıkmak mümkün. Ben sizi o kadar uzaklara götürmeyeceğim. Hatta çok yakında bir yerde, ilk durakta indireceğim. Kendinizde. Seks sandığımız gibi bir “biz” olma hali değil. İyi bir seksin yolu, doğru anlaşılmış bir “ben ve sen” ayrımından geçiyor. Üstelik bunu sadece yatakla da sınırlandırmaya gerek yok. Uzun ve sağlıklı bir ilişkinin sırrı “ben ve sen” sınırlarını doğru koyabilmek, koruyabilmek ve ilişkiyi dışarıda “biz” olarak içeride ise herkesin birbirini olduğu gibi sevdiği bir dengede ilerletebilmekten geçiyor. İster sevişin ister çalışın, eğer yaptığınız işin içinde “ben” yoksa, kendinizden vazgeçtiyseniz ne yatakta ne de hayatta tatmin olamazsınız. Psikolojinin ağa babalarından Carl Gustav Jung, “Hayat gerçekten 40 yaşında başlar. O zamana kadar sadece araştırma yaparsınız” diyor. Ayrıca kendisinin çok sevdiğim bir sözü daha var. “Dünya sana kim olduğunu soracak ve bilmiyorsan sana söyleyecek” der. Eğer siz “ben” nedir bilmiyorsanız hayat size hep yan roller yazacak. Ama “ben ve sen” dediğiniz gün, işte o zaman sizin tiyatronuz başlayacak.