Tavus Kuşunun Tüylerini Duyuyor Musunuz?
Dergi Konuları

Tavus Kuşunun Tüylerini Duyuyor Musunuz?

Yaklaşık 200.000 yıldır bu gezegendeyiz ancak onun 4,5 milyar yaşında olduğu ve 3,8 milyar yıldır da farklı yaşam formlarına ev sahipliği yaptığını düşündüğümüzde aslında oldukça yeni kiracılardan biri olduğumuzu görebiliriz.

Yeni gelen ve gelir gelmez binamızdaki çeşitliliği, zenginliği azaltmaya, diğer kiracıları göndermeye ve daireleri işgal etmeye çalışan ve bunları yaparken binanın kendisine büyük zarar verdiğini yeni fark eden kiracılarız biz. Çantamızı alıp gideceğimiz başka bir bina da yokken, en azından, o binayı henüz bulamamışken, endişelenip “binayı nasıl onarabiliriz?” diye yeni yeni düşünmeye başlamış kiracılarız. İşin içinden kendi başımıza çıkamayacağımızı fark edince eski kiracıları toplayıp sormaya karar veriyoruz sonunda: “Siz milyarlarca yıldır burada, uyum içinde, binanın kendisine zarar vermeden yaşamayı nasıl başardınız?”

Cevapları çok net: “Bizden önceki kiracıları taklit ederek. Siz de, çok daha geç olmadan, bunu yapmaya başlarsanız iyi edersiniz”

Biyomimikri

Mimaride, tasarımda, teknolojide sıkça duymaya başladığımız bir kavram biyomimikri. Yunanca iki kelimeden geliyor: bois (yaşam) ve mimesis (taklit etmek). Diğer yaşam formlarını gözlemek, anlamak ve onlardan öğrendiklerimizi taklit eden tasarımlar, ürünler, sistemler, teknolojiler geliştirmek. Yerine yenisini koyamadığımız durumlarda ise elimizdekileri bu bakış açısı ile iyileştirmek. Biyomimikri, “doğayı taklit edelim” “diğer yaşam formlarını taklit edelim” deyip kaldığımız yerden, bildiğimiz yöntemleri doğa ile biraz uyumlayarak çalışmaya başlamanın ötesinde bir zihniyet dönüşümü. Diğer yaşamlardan çok farklı, üstün ya da değerli olmadığımızı, uyum içinde yaşayan bütünün, görece çok yeni parçaları olduğumuzu kabul etmek.

Hepimizin havaya, suya, besine, birbirimize ihtiyacı olduğunu ve kaynaklarımızın sınırlı olduğunu görmek. Doğada tüm sorularımızın cevapları, tüm sorunlarımızın çözümleri olduğu bilinciyle diğer yaşam formlarına saygıyla, sabırla yaklaşmak. İsterseniz somut örnekler üzerinden düşünelim birlikte:

Sorun: Temiz su kaynaklarımız azalıyor. Dünyamız denizlerle çevrili. Eğer deniz suyunu içilebilir hale getirmeyi başarırsak su sorununu çözebiliriz. Bunu nasıl yapacağız? Periyodik tablodaki kimyasallarla denemeler yapmaya başlayarak? Devasa, yüksek enerji kullanan tesisler kurup buluşumuzu uygulayarak?

Biyomimikri: Balıklar bir şekilde tuzlu suyu arıtmayı ve kullanmayı başarıyor. Deniz suyu zardan bedenlerine geçerken tuz dışarıda kalıyor. Balıklardan ders alıp tuzu arıtan zarlarını inceleyelim ve taklit edelim.

Sorun: Temiz su kaynaklarımız azalıyor. Havadaki suyu kullanabilsek... Bunu nasıl yapacağız?

Biyomimikri: Suyun çok az olduğu coğrafyalardaki yaşam formlarına bakalım. Sisten “su kapan” böcekler nasıl yapıyorsa biz de onları taklit edelim.

Sorun: Çok sayıda ünite/araç arasında iletişim sağlamak istiyoruz.

Biyomimikri: Karıncaların aralarında nasıl iletişim kurduğuna odaklanalım. Algoritmasını çıkaralım ve kendi araçlarımıza uygulayalım. Sert materyaller üretmek amacıyla laboratuvarlara kapanmadan sedefin nasıl oluştuğuna, susuz tarım teknolojileri geliştirirken ekstrem şartlarda büyüyen bitkilere, renkleri yaratmaya çalışırken toksik kimyasallar kullanmak yerine tavus kuşlarının ışıkla, dokuyla dansına, sağlam kumaş üretmeye çalışırken mikroplastik kirliliğine yol açan sentetiklerden vazgeçip örümcek ağlarından ilham alan biyomalzemeler üzerinde çalışalım. “Doğanın kimyası”na geri dönelim. Periyodik tablodaki tüm elementleri kullanmak yerine diğer yaşam formlarının kullandığı bir avuç kimyasala odaklanalım.

Balkon masanıza bıraktığınızda havadaki suyu kullanarak kendini dolduran mataralar, evapotranspirasyonu taklit ederek suya, kanalizasyona, enerjiye ihtiyaç duymadan çalışan mobil tuvaletler gördüğümüzde “mucize” diyoruz. Doğada bu ürünlere ilham veren sayısız mucize var. Yeter ki ona saygıyla yaklaşalım; bakmayı, görmeyi, dinlemeyi bilelim. Eğer bunu başaramazsak diğer kiracılar toplanıp bizi göndermenin bir yolunu bulacak. Benden söylemesi.

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası