Yavaş ve emin adımlarla ilerleyen biri... Ancak Sinan'ın müziğiyle henüz yolu kesişmeyenlerin, çizimleri ve animasyonlarıyla karşılaşmış olması muhtemel. Instagram ve Youtube'daki Vicotüco videolarının hem animasyonlarında hem müziklerinde onun payı var. "Yeni parçalar üstünde, albüm üstünde çalışıyorum. İlk albümümü çıkarmak istiyorum. Sıradaki hedefim bu" diyor ve 2020'yi müzikal anlamda hayalini kurduklarını gerçekleştirebildiği bir yıl olarak görüyor. Animasyon ve müziği aynı potada eritebilme becerisini de göz önüne alınca, Sinanılmaz'ın özgün tarzı daha da belirginleşiyor. Kendini müzik yapmadan önce daha duygusuz bir insan olarak tanımlayan ve müzikle duygusal yanını keşfettiğini söyleyen Sinan, "Kendimi konuşarak çok iyi ifade edemiyorum ve kendimi ifade etme biçimi olarak sanatı tercih ediyorum. Sadece müzik değil; animasyon resim... Var olmak için bunu yapmam gerekiyor" diyerek aslında müziğin hayatındaki yerini de tanımlıyor.
Sosyal medyanın gücü, onun üretiminde de etkili rol oynuyor, "Herkes sesini duyurabilmeye başladı ve kendi kafasındakileri yansıtmaya çalışıyor ve başarılı olabiliyor kolayca." Birbirine benzeyenlerin giderek arttığı ve özgün seslerin daha da kıymet kazandığı bu dönemde, Sinanılmaz yaptıklarıyla hemen ayrışıyor.
Televizyon dizisine senaristlik yapan biri, altı günde bir bölüm bitirmesi gerektiğini ama beş gün hiçbir şey yazmadığını; duvara, tavana baktığını, aklındakileri görselleştirmeye çalıştığını ve son gün oturup bir günde tamamını yazdığını söylemişti. Sende o üretim süreci nasıl işliyor, nasıl bir ritüelin var?
Bende aslında çok belirsiz işliyor. O yüzden çok planlı hareket edemiyorum. Bazen çok üretken olduğum bir dönem oluyor. Mesela yürürken aklıma bir şarkı geliyor, hemen kaydediyorum. Çok saçma veya ilginç yerlerde ilham gelebiliyor.
Zaten üretmem lazım diyerek hiçbir zaman üretmiyorum. Sadece anlatmak istediğim bir şey olduğu zaman onu anlatmak için ifade ediyorum kendimi.
Gelecekle ilgili planlarında yine animasyonla ilgili bir şeyler yapmak var mı?
Bir oluşumumuz var. Burada birlikte animasyon projeleri üretiyoruz. Burayla alakalı başka projeler de var. Onları da gerçekleştirmek istiyoruz.
Kendi jenerasyonunda veya senin özelinde düşünürsek, müziğin geleceği için ya da şu anki müzik sahnesi için ne hissediyorsun? Hep bir üretim var gibi, insanların o cesareti gösterdiği bir dönemdeyiz sanki…
Evet, aslında sosyal medyanın da gücünün artmasıyla herkes sesini duyurabilmeye başladı. Çok kötü işler de çok güzel işler de var. Aslında ortaya çıkmak biraz daha zor oluyor bu süreçte.
Çok fazla üretim var gerçekten, çok fazla 'iyi' üretim de var. Önceki jenerasyonları bilmiyorum ama ben çocukken bu kadar fazla ses yoktu açıkçası. Bu belki sosyal medyanın, internetin etkisiyle de olmuş olabilir. Bence süper gidiyor. Herkes kendi kafasındakileri yansıtmaya çalışıyor ve başarılı olabiliyor kolayca.
Animasyon ve müziği harmanlayarak bir proje yapmak var mı aklınızda?
Aslında bizim projelerimiz hep müzikle bir arada bulunuyor. Sinanılmaz projemin dışında, Mert’le bir albüm yapma planımız var ekstradan, başka bir müzik projesi olarak. Zaten kendi yaptığımız müzik videosunun içindeki müzikleri de biz yapıyoruz. Orada tabi çok daha farklı bir üretim oluyor; daha tasarımsal, videonun anlatacağı şeye göre oturup tasarlıyoruz. Yani kendini ifade etme ihtiyacı yerine gerekeni yapmaya çalışıyoruz.
Bu röportajın bir bölümü GQ Bahar 2021'de müzikte yeni bir sayfa açanlar dosyasında yayınlanmıştır.
Yazı: Yiğit Tuna
Fotoğraf: Ali Kalyoncu
Moda Editörü: Anıl Can
Prodüksiyon: Derya Gürsel
Işık: Okan Ataş
Fotoğraf Asistanları: Burak Kuzgun, Tuğcan Temizkan
Moda Editörü Asistanları: Zeynep Bala Dura, Yağmur Yüksel
Prodüksiyon Asistanları: Eda Güneş, Busenur Can
Saç: Harun Ateş - Makyaj: Bedirhan Aydı