Son günlerde telomer kelimesini duymayan kaldı mı? Günlük hayatımızın bir parçası haline gelen bu kelime yaşam süremizi belirlemekle ünlendi. Kendileri kromozomların ucunda bulunan çok çok önemli yapılar. Zamana ve çevresel etkenlere bağlı olarak kısalıyorlar ve bu kısalma da çeşitli sağlık sorunlarının ve yaşlanmanın yolunu açıyor. “O halde telomerlerin boyunu uzatarak hastalıklardan ve yaşlanmadan korunmak mümkün mü?” diye soran bilim dünyası şu cevaba ulaşıyor: Evet, biyolojik olarak yaşlanmayı yavaşlatan, yaşlanmış ve eski gücünü kaybetmiş hücreleri yeniden yapılandırarak gençleştirmek mümkün.
Sierra Sciences laboratuvarlarının CEO’su ve Kurucu Başkanı Dr. Bill Andrews bunu nasıl başardığını anlatıyor. 67 yaşındaki bu ‘genç’ adamla Four Seasons otelinin yemek salonunda buluştuğumuzda kendisi, buharda haşlanmış sebzelerini, kinoa salatasını ve hiç yağ değmeden hazırlanmış fırın patateslerini bekliyordu. Konu hemen sağlıklı beslenme ve spordan açılınca utanarak bu konuda ne kadar vurdumduymaz olduğumdan bahsettim. Her gün düzenli olarak tükettiğim patates cipsi, alkol ve çeşitli hazır gıdalar, sıfıra yakın egzersiz ama buna rağmen yaşımı (40) asla göstermiyor olmam Bill’in birkaç saniye sessiz kalmasına neden oldu. “Mutlaka doğru bir şeyler yapıyor olmalısın ki telomerlerin bu hayat şekline rağmen hala iyi durumda,” diyerek kendimi iyi hissetmemi sağladı.
Bill öncelikle yaşlanmayı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir olgu olarak kabul ediyor. Dolayısıyla yaşlanmayı tedavi etmeyi ve 150 küsur yıl yaşamayı mümkün kılmayı hayat amacı edinmiş bir insan. Mottosu: “Cure Aging or Die Trying”
Nasıl yaşlanıyoruz?
Adrews, yaşlanmanın ve hastalıkların, DNA’ların uçlarındaki koruyucu ve genetik bilgi taşıyan bölümler olan telomerlerin kısalması nedeniyle meydana geldiğini söylüyor. “Telomerler, tıpkı ayakkabı bağcıklarındaki plastik uçlar gibi parçalanıp bozulabiliyor. Hatta son bilimsel yayınlar yaşlılıkla bağlantılı kalp-damar rahatsızlıkları, eklem sorunları, kanser ve alzheimer gibi hastalıkların normalden daha hızlı kısalan telomerlerle ilişkili olduğunu gösteriyor.” Hücrelerimiz bölündüğünde telomerler de kısalıyor. Ne kadar sağlıklı olursanız olun bunun önüne geçemiyorsunuz. Başta stres olmak üzere, aşırı kilolu olmak, sigara gibi alışkanlıklar kısalmayı hızlandırıyor ve sizi erken yaşlandırıyor.
Istakoz gibi yaşamak
Hiç yaşlanmadan doğduğumuz andaki gibi kalabilen tek hücremiz yumurta ve sperm yapan üreme hücreleri. Bu yüzden bir kadın kaç yaşında doğum yaparsa yapsın bebeği genç hücrelere sahip olarak doğuyor. Peki bu nasıl mümkün oluyor? “Telomeraz adlı bir enzim, üreme hücrelerinin telomerleri kısaldıkça onları yeniden uzatabiliyor.” Sadece üreme hücrelerinde değil tüm hücrelerinde telomerleri uzatabilen canlılardan biri ıstakozlar. Bu nedenle insanlar gibi yaşlanmıyor ve en az 100 yaşına kadar yaşıyorlar.
Telomeri uzatmanın yolları
Uzun ve sağlıklı yaşamak insanlar için de bir hayal olmaktan çıkıyor. Telomerleri uzatan gıda destekleriyle biyolojik yaşın geri çevrilmesi bugün sahip olduğumuz bir teknoloji.
Age Reversal Telomere (ART) Therapies olarak adlandırılan bu biyoloji insanların DNA’sındaki şifrelere göre bireylerin biyolojik yaşını geriye alarak gençleştirmeyi hedefleyen yeni bir sağlık anlayışını geliştiriyor. Örneğin Andrews’un geliştirdiği TA-65 MD, DNA’da telomer uzunluğunu artırarak hücresel gençleşme sağlayan bir besin desteği. Ayrıca, Türkiye’de de artık telomer analiz testi yaptırmak mümkün. Life Length Telomere Analysis Test (T.A.T.) sayesinde telomerlerinizin boyunu ölçüp, daha sağlıklı ve uzun yaşamak için şimdiden önlem alabiliyorsunuz. Bu test ne kadar hızlı yaşlandığınız hakkında fikir veriyor. Testin sonuçlarına göre doktorunuzun tavsiyeleriyle erken yaşlanma sürecini yavaşlatabilir veya biyolojik yaşınızı geri çevirebilirsiniz.
Telomer terapisi ile biyolojik yaşınızı sadece 1 yıl içinde 3-10 yaş arasında geri alabilmek mümkün olabiliyor. Bunun sizde yapacak olduğu değişiklikler; yaşam enerjinizde ve dayanıklılığınızda artış ve bağlantılı olarak ruh halinizde olumluluk, saç ve cilt kalitenizde artış, eklem ağrılarında azalma ve hareket rahatlığı, yakın görüşte düzelme, uyku kalitenizde artış.
Basit bir kan testiyle yapılan bu analizin maliyetli olduğunu tahmin ederek Bill Andrews’e telomerlerimizi uzatmak için günlük hayatımızda neler yapabileceğimizi soruyorum. Cevabı şöyle: “Bugüne kadar duyduğunuz sağlıklı yaşam reçetelerini hafife almayın. Sigara içmeyin, obez olmayın, stresi azaltın, D vitamini, Omega 3, antioksidan alın, kötümser olmayın. Spor, yoga ve meditasyonu hayatınıza sokun. Fakat tüm bunları yaparken keyif almıyor ve eğlenmiyorsanız bırakın. Spor yaparken mutsuz oluyorsanız bu sağlığınız için de kötü. Yaşlanmayı tetikleyen en önemli etken stres, mutsuzluk ve ümitsizlik!”
Bill Andrews'la tanışın:
Bilim adamı, atlet ve bir yönetici olarak sürekli sınırları zorlayan bir karaktere sahip. Biyoteknoloji alanındaki kariyerinin çok büyük bir kısmını DNA’nın hayati bir parçası olan telomer kısalmasının engellenmesi yolu ile insan hayatının uzatılması ve daha sağlıklı hale getirilmesi konusuna adadı. 1997’de insan telomerinde hem RNA hem de protein yapıları keşfetmesi ile “National Inventor of the Year” ikincilik ödülü kazandı.
Telomeraz konusunda 45 patenti bulunan Dr. Andrews, Reno/Nevada’da kurduğu Sierra Sciences’da Başkan olarak bilim hayatına devam ediyor. Kendisi ayrıca ultra maraton koşucusu. Şu anda kronolojik olarak 65 ancak biyolojik olarak 40’lı yaşlarda.
100 km üstü maraton yarışlarında düzenli olarak koşuyor ve kendi yaş grubunda ilk sırada bitiriyor. Hedefi: 130 yaşına geldiğinde 1 millik mesafeyi 7 dakikanın altında koşmak.