Eğer şu sıralar BRAT yazı için etkileyici kıyafetler seçmekle veya bir şeyleri “çok sade, çok farkındalıklı” hale getirmenin yollarını düşünmekle meşgulsen — büyük ihtimalle viralleşmiş ama zihinsel olarak boş içerikleri aşırı tükettiğin için beyin çürümesi yaşıyorsun.
Beyin çürümesi, 2024’te Oxford University Press tarafından “bir kişinin zihinsel ya da entelektüel durumundaki algılanan bozulma; genellikle yüzeysel veya zorlayıcı olmayan çevrimiçi içeriklerin aşırı tüketimine atfedilir” şeklinde tanımlandı. Yani, gece saat 3’te güldüğün o kedi meme’leri, bilişsel işlevlerini farkında olmadan köreltiyor olabilir.
Son yıllarda yeni bir anlam kazanmış gibi görünse de, beyin çürümesi ifadesi ilk olarak 1854’te, Amerikalı doğa bilimci Henry David Thoreau’nun Walden adlı eserinde kullanıldı. Thoreau, burada toplumun karmaşık ve düşündürücü fikirler yerine basit olanlara yönelmesini eleştiriyordu. Ancak o zamanlar insanların, günümüz akıllı telefonlarının sunduğu kadar kolay ve yüzeysel içeriğe erişimi yoktu. Doomscrolling’i o bilseydi neler derdi kim bilir?
Beyin çürümesi yaşamak, bedeninizde ve zihninizde bir dizi olumsuz etkiyi tetikleyebilir: dikkat süresinin azalması, anksiyete, yorgunluk ve problem çözme becerilerinde zayıflama gibi. Bu nedenle, aşağıda hem beyin çürümesi yaşayıp yaşamadığınızı anlayabileceğiniz belirtileri, hem de buna karşı nasıl koyabileceğinizi bulabilirsiniz:
Bir işle meşgulken ortasında durup telefonunu kontrol ediyor, bunu da “küçük bir mola” olarak görüyorsan, kendine yalan söylemeyi bırak. Aslında çevrimiçi hayatın verdiği dopamin (ya da anksiyete) etkisini arıyorsun – hepsi bu.
İyi haber şu ki, diğer bilişsel düzensizlik türlerinin aksine beyin çürümesi tersine çevrilebilir. İşte bunun yolları:
Ekran sürenizi yarıya indirmek (tamamen bırakmanız gerekmez) beyin çürümesiyle mücadelede büyük bir adım olabilir. Uygulama zamanlayıcıları veya telefonunuzu gri tonlamaya almak, cihazı bir süreliğine bir kenara bırakmanıza yardımcı olabilir.
Beyninizin bağlantılarını yeniden yapılandırmak ve doomscrolling alışkanlığından kopmak için günde sadece on dakikalık farkındalık pratiği yeterli. Düzenli meditasyon yapmak ise dijital gürültüyü filtrelemenizi sağlar ve odaklanma becerinizi geri kazandırır.
Egzersiz beyin fonksiyonlarını artırır. Hızlı bir 15 dakikalık yürüyüş bile beyindeki kan akışını artırarak hafızayı geliştirir ve stresi azaltır.
Yeşil alanlarda zaman geçirmenin ruh halini iyileştirdiği ve bilişsel işlevleri artırdığı bilimsel olarak kanıtlandı. Doğa yürüyüşü, parkta oturmak veya sadece dışarıda birkaç dakika geçirmek bile etkili.
Bu kez sanal dünyadan uzaklaşmak anlamında. Eğer kendinizi yarım saatten fazla amaçsızca ekran kaydırırken buluyorsanız, telefonu bir kenara koyun ve en az bir saat boyunca başka bir şeyle ilgilenin. Sonra tekrar bakabilirsiniz – ama sadece sonra.
Zihinsel enerjinizi yeni bir beceriye, dile ya da hobiye yönlendirin. Bu, beyninizin farklı şekillerde çalışmasını sağlar ve dijital içerik yorgunluğunun etkilerini tersine çevirmeye yardımcı olur.
Haftada bir gün – tercihen pazar – tam bir dijital detoks günü belirleyin. Telefonunuzu tamamen kapatmak zorunda değilsiniz ama biraz irade göstererek sadece önemli arama ve mesajlar için kullanın; Instagram, Facebook veya saatlerinizi harcayacak başka bir sosyal medya uygulamasına dokunmayın. Sonra bize teşekkür edersiniz.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ INDIA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.