İçinde bulunduğumuz Covid-19 sürecinde devam eden pandemi koşulları, sizi açık havada yapılan koşu antrenmanlarına bir nebze daha fazla yöneltiyor olabilir. Hala her ne kadar hijyen koşullarına dikkat eden özel antrenman stüdyoları ve spor kulüpleri bulunsa da içinde bulunduğumuz bu günlerde koşu yoğunluğunuzu artırmayı düşünüyor olabilirsiniz.
Doğru yoğunlukta ve uzunlukta yapılan koşular yağ yakmanızı kolaylaştırmakta, kardiyovasküler fitness seviyenizi güçlendirmekte ve bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmekte. Çevrenizde denk geldiğiniz koşuya karşı olan ön yargı hevesinizi kırıyor olabilir. Buna izin vermeyin: Çünkü bu yazımda koşuya karşı kötü bir tutuma sahip olmanıza neden olan şehir efsanelerini çürüteceğim.
Öncelikle vücut geliştirme yapıyorsanız koşmamanız gerektiği kanısıyla başlayalım.Kuvvet antrenmanları yaparken koşmamanız gerektiğini düşünmemeniz gerekiyor. Kardiyonun herkes için ne kadar önemli olduğundan önceki yazılarımda bahsetsem de, bu yazımda sizlere ek bilgiler vereceğim. Vücudunuzun ve hatta zihninizin sağlıklı olmasını istiyorsanız, kendinizi mümkün olduğunca çeşitli hareket kalıplarına adapte etmelisiniz. Ayrıca doğru dozda koşmak kemiklerinizi, ligamentlerinizi ve tabii ki kaslarınızı da güçlendirecektir. Koştuğunuzda kanın vücudunuzdaki dolaşımını daha aktif hale getireceğiniz için kardiyovasküler kapasitenizi de artıracak ve vücut geliştirme branşına destek olacak şekilde kaslarınız oksijen ve besinlerle daha iyi beslenecektir.
Koşunun vücut geliştirme ve fitness’a dair sağladığı kas geliştirme desteğinin arkasında başka aktörler de vardır. Sabit bir tempoda koşmak yağ yakmak isteyenlere kalori yakımı adına destek olurken, kontrollü bir şekilde yapılan yüksek yoğunluklu çalışmalar ise attığınız her adımda bacaklarınıza vücut ağırlığınızın 3-4 katı kadar yük binmesi demektir. Tahmin edeceğiniz üzere koştuğunuz zaman (özellikle yokuş yukarı) bacaklarınızı muazzam derecede kuvvetlendirirsiniz. Yani koşmak squat ve deadlift gibi egzersizlerde kaldırdığınız ağırlığın zaman içerisinde artmasını sağlayabilir. Ayrıca yüksek yoğunluklu koşular ve hız koşuları size dayanıklılık ve güç vererek daha sert ağırlık antrenmanları çıkarmanıza katkı sağlayabilir. Koşmak, spor salonuna gittiğinizde kas liflerinizin gelişim göstermesini sağlayacak hareketlerin sürdürülebilmesinde büyük oranda destek olabilmektedir.
Koşmanın sakatlanmaya neden olduğu da bir diğer yaygın kanıdır. Ancak bunun sebebi tek başına koşmak değil; ısınmadan koşmak, koşu hızınızı ve mesafenizi aceleci bir şekilde artırmaya çalışmak ve soğuma (ve tabii esneme) egzersizleri yapmamaktır. Eklemlerinizi ve kaslarınızı ısındırmamak sadece koşu sporunda değil tüm spor branşlarında sakatlığa neden olabilmektedir. Ne kadar acelesi olursa olsun hiçbir üyemle ısınma egzersizleri yapmadan antrenmana başlamam ve bunu kimseye önermem. Hangi sporu yapıyor olursanız olun doğru yöntemlerle ısınma yapmalı, aceleci ve üşengeç olmamalısınız. Spora başlamadan önce eklem ve kaslarınızı mutlaka ısındırmalı, nabız değerinizi belirli bir seviyede artırmalı ve vücut sıcaklığınızı yükseltmelisiniz. Tüm bunlar koşu için de geçerlidir. Ayrıca kendinize uygun, kademeli bir şekilde ilerletebileceğiniz koşu antrenmanı programı oluşturabilmek için internet sitelerinin yanında bu alanda uzman kişilerden destek alabileceğinizi de unutmayın.
Koşuyu bu denli övdükten sonra dikkat etmeniz gereken diğer konulara da değinerek yazımızı sonlandıralım. Ağırlık antrenmanlarına ek olarak belirli bir mesafenin üzerinde koşmaya da başladıysanız beslenme düzeninizin önemi daha da artmaktadır. Protein, karbonhidrat ve yağlardan oluşan makrolarınızın alımını mümkünse bir diyetisyen eşliğinde, doğru oranlarda gerçekleştirmelisiniz. Beslenmenize dikkat etmediğiniz taktirde tüm bu saydığım faydaları unutun. Aksine sakatlanmanızla sonuçlanabilecek veya vücut direncinizin düşerek hastalanacağınız bir sürece girebilirsiniz.
Diğer taraftan koşu ve ağırlık antrenmanlarını kombinleyerek haftanın 7 günü çalışmak zorunda olduğunuzu düşünmeyin. Tüm günlerinizi spor yaparak geçirmek kulağa hoş gelse de, dinlenmenizin de önemli bir gereklilik olduğunu unutmayın. Kaslarınızın ve vücudunuzun dinlenerek yenilendiğini ve güçlendiğini unutmayın. Egonuza yenik düşmeyin. İlla hareket etmek istiyor ve bunu yapacak enerjinizin olduğunu hissediyorsanız, haftanın bazı günlerinde açık hava yürüyüşleri, esneme egzersizleri ve düşük yoğunluklu kardiyolar yapabilirsiniz.