Dijital çağ başlayalı o kadar uzun zaman oldu ki, çağın başında açıklanan bilgiler birkaç kez daha yenilendi, kendi kendimize yapabileceğimiz aktivitelerin sayısı arttı, çıkan spor ekipmanları tekrar tekrar geliştirilerek bir önceki edisyonunu alan insanları üzdü, sağlıklı yaşam ile ilgili yanlış bilinen doğrular evrilerek ezbere döndü ve sonunda yine aynı sonuca varıldı: Adapt, or die yani adapte ol, ya da öl.
Her alanın bu ucu bucağı olmayan dijital çağa uyum sağlaması gerektiği gibi, spor dünyası da teknolojiyle beraber yeni kurallara uymak durumunda kaldı. Ekipmanlardan spor yapılan alanlara, takviye tüketiminden aksesuar tasarımlarına, uygulamalardan analizlere, bu sektör de mini bir devrim geçirmekte...
Akıllara Zarar Teknolojik Spor Ekipmanları
Hatırlar mısınız bilmem, bir zamanlar spor ekipmanları halis muhlis günlük eşyalar, kolayca bulabileceğimiz materyallerdi; tahta, demir, deri...
Şimdi bunlar kullanılsa da, beraberinde gelen mikro-kontrol mekanizmaları, akselerometreler, alıcı/vericiler, hafıza çipleri gibi teknolojinin bize sunduğu nimetler sayesinde spor yapmak farklı bir boyuta ulaştı.
Çıkan ultra teknolojik aparat sayesinde artık bisikletçiler gözlüklerinde hem önlerini hem arkalarını görebilirken aynı zamanda hız, mesafe ve sürelerini takip edebiliyor. Ek bir aparat kullanırsanız (Garmin Varia Vision gibi), arkanızdaki araçları radar ile de tespit edebiliyorsunuz. İp atlamayı sevenler için verilerinizi kaydeden akıllı ipler de (Renpho Smart Fitness Jump gibi) mevcut. Spor eğitmeninizin yansımasıyla beraber kendinizi de görebileceğiniz akıllı aynalarda (Forme Studio Smart Fitness Mirror gibi) yoga, pilates ve dans dersleri alarak formunuzu da kontrol edebiliyorsunuz. Bir buçuk metrekarede 25’ten fazla egzersizi sunabilen ekipmanlar (Unica, Technogym) da teknolojinin sunduğu nimetlerden biri. Kısacası her geçen gün teknolojiyle beraber egzersiz yapma kalitemiz de artıyor, alanımız da.
Yazının devamı GQ MOTY 2021 özel sayısında.
