Bu alanın baş kahramanını pandemi gibi düşünebiliriz ama hikaye çok daha eskiye dayanıyor. Tasarlanan binlerce ekipman, uygulama ve yapılan binlerce web sitesi sayesinde spor, gerçek anlamda ayaklarımıza kadar gelmiş vaziyette. Parmağınızın tek bir hareketiyle canlı derslere veya daha önce kaydedilmiş olanlara girebiliyorsunuz. Bu ders sırasında da fiziksel olarak katıldığınız bir antrenmandan farklı olan birkaç şey oluyor: istediğiniz kıyafetle hareket edebiliyor, istediğiniz müziği çalabiliyor hatta istediğiniz zaman ocağın altı açık mı diye kontrol edebiliyorsunuz. Detayları ekrandan yakalamak zaman zaman zor olsa da, fiziksel olarak hocanız ile çalışırken alacağınız ilgi ve alakadan minimum ödün vermiş oluyorsunuz.
Yine teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeniden tasarlanan ekipmanlar sayesinde evinizde minimum yer ayırarak kendi antrenman alanınızı kurabiliyorsunuz. Bunun en güzel örneklerinden birini Tecnogym pandemi döneminde tasarladığı Bench ile onlarca egzersizi tek bir ekipmanda toplayarak sundu. Direnç bantları, dumbıllar, ağırlık plakaları ve bir mat içeren bu tasarım, tüm vücudunuzu tek bir ekipmanla çalıştırabilme imkanı sunuyor.
SPORLA HAVA ATMA SANATI
Bunu bir eleştiri olarak algılamayın; Instagram’da paylaşım yapmak
için bile spor yapıyorsanız, spor yapıyorsunuz demektir. Attığınız her hikaye, sadece bir takipçinizi bile harekete geçiriyorsa bu, dünya için küçük, çevreniz için büyük bir adım attığınız anlamına gelir. Hem farklı egzersizler öğrenmek için hem değişik spor branşlarını deneyimlemek için hem de sağlıklı yaşam tarzınızı çevrenizle paylaşabilmek için bu dijital çağın son mamullerini gönül rahatlığıyla kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Dijital dünyanın bir diğer getirisi de pazarlama dalında yapılan ataklar. Her gün önümüze birçok farklı ürün çıkıyor ve faydalı olup olmadıkları kafamızda birer soru işareti olarak kalıyor. Takviye gıdalar buna örnek olarak verilebilir. Takviye gıdalar aslında sihirli ürünler değildir. Olur da kullanma kararı verirseniz, önünüze çıkan reklamda vadedilenlere göre değil, vücudunuzda belirlenen eksiklere göre tüketiniz.
YENİ "OYUNCAK"LAR
Teknoloji ile birlikte artık her yaptığımız antrenmanı akıllı saatimize ya da
fıtness uygulamamıza kaydederek zaman içindeki antrenman performans çıktımızı rahatlıkla takip edebiliyoruz. Bu da, toplanan verilerin zamanla kusursuzlaşmasını sağlıyor. Bu teknolojiler sayesinde, bireysel ve
takım sporlarında branş analizi o kadar gelişti ki, sporcu ve takımlar maksimum potansiyellerine verilere dayanarak çok daha çabuk ulaşıyor.
Koşarken kalp atışınızı mı ölçmeniz lazım? Tamam. Uyku düzeninizi daha yakından mı takip etmek istiyorsunuz? Hay hay. O gün attığınız adım, yaktığınız kalori, çıktığınız merdiven sayısı, ilerlediğiniz yol... Hepsi cepte. Modunuza göre bir antrenman mı önerilsin istersiniz? O da mümkün. Apple Watch. Renpho. Fitbit. Sensory Tech. Garmin. Neye ihtiyacınız varsa, onu karşılayan bir markayı bulmak için birkaç parmak hareketiniz yeterli.
Aslında antrenman yapmaya ulaşmanın bu kadar basitleştiği ve
bu kadar bireyselleşebildiği dünyada siz bu durumun neresindesiniz? Hala bahaneler üretip egzersiz yapmaktan kaçıyor musunuz? Yoksa sizin de kendinize uygun antrenman modeliniz aklınızda oluşmaya başladı mı?
