Bir zamanlar Versace, Moschino, Missoni podyumlarında yürümüş, Sex and the City'de rol almış, son derece bakımlı ve iyi giyimli birini düşünün. Mark Reay tüm bu tanımlara uyuyor. Ancak asla tahmin edemeyeceğiniz bir sırrı var ve bu sırrı şimdi beyazperdede tüm dünyayla paylaşıyor.
Homme Less, 56 yaşındaki model ve fotoğrafçı Mark Reay'in eşi benzerine az rastlanır hayat hikayesini anlatan bir belgesel. Mark, altı yılı aşkın bir süredir New York’ta bir arkadaşının çatı katında yaşıyor. Tabiri caizse "varlık içinde yokluk" çekiyor. "Orada yaşamaya başladığımdan beri kafamda bu senaryonun taslağını oluşturuyorum" diye açıklıyor sırrını. Eski dostu Thomas Wirthensohn'a hikayesini anlattığında, hali hazırda kısa filmler çeken Wirthensohn'un ilgisini çekmeyi başarıyor ve Homme Less doğuyor.
Hikaye, 80’li yıllarda başlıyor ve Mark, günümüze kadarki hayatını kendisi anlatıyor. "Bir cep telefonu, bilgisayarı, takım elbiselerini koyduğu bir dolabı, bir banka hesabı ve bazen iyi restoranlarda yemek yiyecek kadar parası var" diyor yönetmen koltuğundaki Thomas Wirthensohn. Mark Reay'in "harika bir hikaye olacağını daima biliyordum" dediği Homme Less, sıradışı hikayesiyle seyircisini bekliyor.