Sürantrenman olarak da bilinen durum aslında temel olarak vücudunuz toparlanamadan tekrar antrenman yapmanız ve hem bedensel hem de psikolojik olarak kronik bir yorgunluğa düşme durumu olarak özetlenebilir.
En belirgin özelliklerinden birisi; vücudunuzun antrenman rutininize alışarak size performans ve gelişim odaklı tepki vermemesidir yani "sürantrene" (verim alamama) etkisi yaratır.
Vücuttaki kortizol seviyesini (metabolizmadaki stres oranını) artırır ve bu durum, önce performansınızı olumsuz yönde etkilerken sonrasında ise motivasyonunuzu düşürmeye başlar. Ayrıca, metabolizmadaki bu stres seviyesi aynı zamanda uykusuzluk, cinsel isteksizlik ve öğrenme zorluğunu da beraberinde getirir.
Kolajen yıkımını tetikler ve bu durum kas, tendon ve eklem bütünlüğünüzün bozulmasına yol açarak, toparlanmanızın daha uzun sürmesine ve devamında sakatlanmanıza neden olur.
Düzenli olarak yaşadığınız sakatlıklar kronikleşebilir ve bu durumların hepsi sizi sağlığınız ve yaşam kaliteniz konusunda işin içinden çıkılması çok zor bir labirente sokabilir.
İşin özüne gelirsek, dış etkenlerin, varsayımların, kulak kabarttığınız konuşmaların, dış görünümün, sevdiklerinizin tercihlerinin, sizi ne spordan korkutmasına ne de spordan başka bir şey düşünmeyecek hale getirmesine izin verin. Hep diyoruz, hareket yaşamdır. Kendinizle yarışın, kendinizi iyi hissedin, kendinize iyi gelin.