Wellness

The Good Place’in Yaratıcısına Göre Mükemmel - En Azından Mümkün Olduğunca İyi - Bir İnsan Nasıl Olunur?

The Good Place yaratıcısı Michael Schur, diziyle aynı sorunun köküne inen yeni bir kitap yazdı: Birbirimize nasıl daha iyi davranırız?

Nasıl Daha İyi İnsan Oluruz

2005 yılında, televizyon yazarı Michael Schur'un o zamanki nişanlısıyla birlikte, yavaş akan trafikte bir Saab model araca arkadan hafifçe çarptı. Birkaç gün sonra çift, 836 dolarlık bir faturayla karşılaştı. Ancak Schur, Saab'daki hasarı incelemeye gittiğinde, tamponda zar zor fark edilebilen ufak bir çizik dışında bir şey göremedi. Duruma biraz öfkelenen Schur bir çözüm önerdi. New Orleans aynı dönem Katrina Kasırgası’yla boğuşuyordu. Sorumlu bir vatandaş olan Schur, araç sahibine gerçekten de ihtiyacı olmayan bir tampona 836 dolar vermek yerine, Kızıl Haç'ın Katrina Kasırgası’ndan etkilenenlere yardımı kapsamında 836 dolar bağışlamayı teklif etti. Sonraki günlerde, Schur'un bu hikayeyi hem şahsen hem de bir blogda anlatmaya başladı. Onunla aynı “ahlaki” kızgınlığı paylaşan insanlar bir anda büyük bir kampanya başlattı ve Saab aracın sahibi tamponunu tamir etmemeyi kabul ederse, 20.000 dolardan fazlası Kızıl Haç'a gidecekti. Ancak Schur ve nişanlısı kendilerini suçlu hissetmeye başladılar.

“Heyecanla yaşanan olayları, medyayı takip ediyorduk. Vaatlerin ardı arkası kesilmiyordu. Nişanlımla birbirimizin gözlerinin içine baktık. Aynı tuhaf rahatsız edici his ikimizin de yüzünden okunuyordu: Yaptığımız şeyde çok yanlış bir şey vardı… Ama ne olduğunu bulamıyorduk” diyerek özetliyordu yeni kitabında Schur yaşananları… Mükemmel Nasıl Olunur: Her Ahlaki Soruya Doğru Cevap. Bu kitap aslında doğrudan 2005’te yaşanan bu olaya dayanıyor. Olay; Schur’un Saab’ın sahibini arayıp özür dilemesi, aracın tüm hasarlarını gidermek için bir çek yazmasıyla (Katrina’dan etkilenenler için 27 bin dolar bağış toplanmasından bahsetmiyorum bile) sonuçlansa da Schur’u aynı zamanda derin bir ahlaki sorgulamaya itti. Saab’ın sahibini halkın gözü önünde “linç ettirmesi” çizgiyi aşmış mıydı? Yüksek bir miktarda üstelik çok da etik olmayan bir yoldan elde edilmiş bir para Katrina Kasırgası’ndan etkilenenlere yardım etmek gibi ulvi bir amaca hizmet etse de yine de doğru muydu? Ne yapmalıydı, nasıl davranmalıydı? Felsefe ve etik üzerine araştırmalar yapmaya başladı. Ahlaklı bir hayat yaşamak istiyordu.

Kontrolden çıkmış bir tren beş kişiye çarpıp onların ölümüne sebep olmak üzere, sizin ise treni yönlendirme gücünüz var. Eğer bu yönlendirmeyi yaparsanız sadece bir kişi ölecek. Ne yaparsınız? 

Bu arada, Schur'un kariyeri hızlı bir yükselişe geçmişti. The Office’in senaristlerinden biriydi, Parks and Recreation ve Brooklyn Nine-Nine’ın yapımcılarından biri oldu. Senaristlik ve “etik” kavramına olan takıntısı 2016’da The Good Place’i çıkarmasıyla sonuçlandı. Kristen Bell’in ana karakteri canlandırdığı dizi, hayatının çoğunu bencil ve ahlaksız davranarak geçirdikten sonra kendini yanlışlıkla cennette bulan bir kişiyi konu alıyor. Cennetten atılma korkusuyla Bell, zamanını nasıl iyi bir insan olunacağını öğrenmeye çalışarak geçirmeye başlıyor. Bu da, Schur’a etik üzerine on yılı aşkın tecrübelerini, okumalarını, araştırmalarını, ahlaki sorgulamalarını anlatma imkanı veriyordu.

Schur "iyi" bir kişinin Cennet’e kabulünü, "kötü" bir kişinin ise ebedi olarak lanetlenmesini ayrıştırmaya çalışıyordu. Bir bölümün tamamını ahlak felsefesinin en ünlü ikilemine ayırdı: Kontrolden çıkmış bir tren beş kişiye çarpıp onların ölümüne sebep olmak üzere, sizin ise treni yönlendirme gücünüz var. Eğer bu yönlendirmeyi yaparsanız sadece bir kişi ölecek. Ne yaparsınız? (Schur’un yeni kitabında da bu soruya tam bir bölüm ayrılmış durumda.)

The Good Place çok popüler oldu. Eylül 2016'dan Ocak 2020'ye kadar süren dizide, birçok siyasi, sosyal ve sivil huzursuzluk, Schur'un sitcom'unda sorduğu aynı ahlaki sorumluluk sorularının gündeme gelmesine yardımcı oldu. Dizinin finalinden bu yana, pandeminin ve sosyal medyada “linç ettirme kültürünün” artmasıyla birlikte hem The Good Place hem de Schur'un kitabının kalbindeki soru daha fazla gündeme gelmeye başladı: Birbirimize nasıl daha iyi davranırız? Felsefe genellikle cevap vermek yerine çok daha fazla soruya yol açsa da, GQ, ahlak felsefesine olan takıntısından hangi sonuçlara varabileceğimizi görmek için Schur ile bir araya geldi.

GQ US

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası