Eliminasyon diyeti dediğimiz, sürdürülebilir ve yapılabilir diyetleri uyguluyoruz. İntolerasyon diyeti kısa vadede yardımcı olsa da, eliminasyon diyeti günlük olarak hayatınız boyunca uygulayabileceğiniz bir teknik, biz de yıllardır bu modeli kullanıyoruz. Burada dikkat etmeniz gereken üç nokta var; glüten, laktoz ve kazein. Bunların eliminasyonlarıyla sindirim rahatlıyor, sindirim rahatladığı için vücudun asidik-bazik dengesi sağlanıyor.
Kesinlikle, ne kadar iyi idman yaparsanız yapın, ne kadar iyi beslenmenizi organize ederseniz edin arka tarafta doğru çalışmayan bir psikoloji hedefinize ulaşmanıza engel olur. Psikoloji dediğimiz durum bütün hormonal fonksiyonlara direkt etkide bulunuyor. Bizim de hayatımızın en önemli fonksiyonları sindirim, gelişim, uyku hormonlarına bağlı, bu nedenle psikoloji tüm bunların doğru çalışması için çok önemli.
Ben multi-disipliner çalışmayı çok seviyorum, ancak kesinlikle kendi sınırımın dışına çıkmıyorum. Belli başlı ihtiyaçlar doğrudan beslenmeyle ilgili, ancak bazı durumlarda beslenme bunu sağlayamıyorsa takviyeler doğru kişiler tarafından verildiğinde kişiye yardımcı oluyor. Psikolojik bir durumsa bu konuda da psikiyatri işin içine giriyor.
Burada temel bir belirleyici var; sporcu beslenmesini uygulayan kişi profesyonel mi yoksa günlük hayatında mı spor yapıyor? Eğer profesyonelse karbonhidratlara dikkat etmesi lazım. Kaliteli karbonhidrat kullanması ve meyve porsiyonlarını kontrol etmesi gerekiyor.
Bu bütçesel bir durum ancak organik beslenmek tabii ki öneriyoruz. Ben bugüne kadar genelde üst düzey takımlarla çalıştım, bu nedenle bütçesel anlamda organik diyetler uyguladık. İşlenmiş gıdalar yerine organiği tercih ediyoruz.
Beyin gelişimini 3-7 yaş arasında iyi beslenmeyle maksimum seviyelere taşımak mümkün. Sonrasında da gelişim devam ediyor ancak o yaş aralığında dikkat etmek çok daha iyi bir sonuç veriyor. Bunun dışında sağlıklı yağlar beyin sağlığı için elzem; badem, ceviz, zeytinyağı gibi iyi yağları öneriyoruz.
Tek tip beslenme uygulamak isteyen sporcular için kan tahlili yaptırmasını öneriyoruz. Orada çıkan eksikliklere istinaden bir program belirliyoruz. B vitamini, magnezyum, D vitamini, demir ve kalsiyum destekleriyse ihtiyaç doğrultusunda kişinin doktoru tarafından veriliyor.
Kesinlikle kabul görüyor ancak bu zorlu bir fasting (oruç) gibi değil, günlük hayatımıza adapte edecek şekilde olmalı. Benim önerdiğim iki ana öğün, bir ara öğün şeklinde saat 10:00-18:30 arası beslenmek. Açlıkla beraber modifiye edilmiş fasting diyebiliriz.
Büyüme ve gelişim uyuduğumuz vakitlerde gerçekleşiyor. Birçok insan burayı atlayabiliyor, halbuki vücut uyuma sırasında artıya geçiyor. Bu nedenle ben uyku saatleri konusunda maksimum 00:00 gibi uyunması gerektiğini, 08:00’e kadar da uyanılması gerektiğini düşünüyorum. Nitekim 8 saat uyku literatürde de altın pencere olarak geçiyor.
Herhangi bir sağlık sıkıntısı yoksa iki ana-bir ara öğünün birçok kesime hitap ettiğini düşünüyorum. Kişi çok kiloluysa üç ana öğün şeklinde, arasız modifiye edilebilir. Herhangi bir kalp ya da tansiyon problemi yoksa uyandıktan yarım saat-bir saat sonra 45 dakikalık bir yürüyüşün iyi bir program olduğunu düşünüyorum.
Süt konusundaki farkındalık diyebilirim. Bizim ırkımız karma bir ırk; bu nedenle genetik olarak laktoz intoleransımız var. Bu durum birçok insanda çok sonra fark ediliyor. Bir diğer konuysa aşırı meyve tüketimi. Meyve sağlıksız bir gıda değildir ancak porsiyonuna dikkat edilmesi gereken bir unsurdur.
Profesyonellerde bu durum günlük spor yapan insanlara göre çok değişir. Profesyonellerde bazen doğal gıdayla ulaşamadığın durumlarda bu tür ürünler kullanılır ancak muhakkak doktorla birlikte içeriğine bakarak hareket ederiz.
Proteine ve sağlıklı yağlara erişimini sağlamak gerekir. Tabii ki kendi yemek istediği gıdalar da olacaktır ancak bu durumu dengelemek gerek, sağlıklı gıdaları mutlaka tüketmeli, sonrasında sizin porsiyon kontrolünüzde diğer ürünlere de erişimi olabilir.
Bazı ürünler zaman zaman popüler hale gelip sonra hayatımızdan gidebiliyor ancak süper-besinlerin sağlığa kesinlikle yararı var, hayatımıza kalmasında hiçbir sakınca yok.
Bir noktada dikkat ediyorum ancak kişiye özellikle saydırmıyorum, sadece kontrolünü sağlıyoruz.
Modifiye IF, yani az önce bahsettiğim gibi iki ana-bir ara öğün gibi modifiye edilmiş aralıklı oruç.
Ben karbonhidratçıyım, bozduğum zaman bu kesinlikle makarna, pizza, pide gibi bir yemek için oluyor. Haftada sadece iki öğün bozarım ve bozmak vücudu şaşırtmak anlamında iyidir, ayrıca psikolojik olarak da mutluluk hormonuyla size iyi hissettirir.