Tatilde de Spor Yapabilirsin

Tatil kelimesini duymak bile insana kendini iyi hissettirir. En erken kalkabildiğiniz zamanlar tatile gideceğiniz günün sabahı ve tatildeki sabahlardır. Tatil yenilenmektir. Tatil ihtiyaçtır. Evet bu tatili belki de en çok bu sıkıntılı sürecin ardından hak ettiniz. 

Tercihler kişiseldir fakat ben tatili sadece sahilde şezlonga uzanıp denize karşı bira içmek olarak görmeyenlerdenim. Tatilinizi çeşitlendirmek, tatilde aktif olmak daha iyi dinlenmenizi sağlayabilir. Zaten uzun zamandır evlerde kapalı olduğumuzu düşünürsek bu yazın tatili zincirleri kırıp yeniden başlamak için en iyi zaman olabilir.

Hani spora uzun süre ara verdikten sonra yapılan ilk idmanın ardından kaskatı kesilirsiniz ya. Bu süreci tatilde hissetmeden, hem de eğlenerek yapabilirsiniz. Kafanızda büyüttüğünüz spora geri dönüşü farkında bile olmadan kafanızdan atabilirsiniz. Gideceğiniz tatil evinizden kopup kafanızı dinlediğiniz yer olmakla birlikte, kişisel spor kariyerinize dönüş yapabileceğiniz en doğru yer olabilir.

Sporu tatilin içinde eritmek çok kolaydır. Zaten kafanızı dinlemek, e-maillerinize bakmamak ve yöneticinizden mesaj gelmemesine odaklısınız. Bunlar acil bir durum olmadıkça zaten geride kaldı. Öyleyse biraz hareket edebilirsiniz. Hem de belki farkında bile olmadan.

Kaldığınız tesiste veya otelde yüzme havuzu ya da deniz varsa, insan vücudu için muazzam faydaları olan yüzme sporundan faydalanabilirsiniz. Gün içinde kendinizi çok yormadan iki ya da üç saatinizi denizde geçirmek ve tempoyu, tatilde geçirdiğiniz her geçen gün kademeli olarak artırmak hem eklemlerinize, hem kaslarınıza hem de kardiyovasküler sisteminize iyi gelecektir. Yüzme hususunda dikkat edeceğiniz noktalara değinmek gerekirse, gerçekten yüzdüğünüze emin olmanızdır.

Suyun hem altında, hem de üstünde yüzün. Suyun dibinde yüzerek ilerlemek vücudumuzdaki tüm kasların aktif olarak çalışmasını sağlar. Üstelik suyun yüzeyi de bundan çok farklı değildir. Bunun yanında vücudumuz açısından sağlıklı olmasının yanında işe eğlence katmak istiyorsanız su topu, su voleybolu ve su basketbolu gibi sporları da yapmanızı şiddetle tavsiye edebilirim. Suyun içindeyken işin suyunu çıkarabilirsiniz. Hiçbir sorun yok. Maksat eğlenmek ve işin iyi yanı eğlenirken vücudunuz açısından faydalı işler yapmak.

Artık oldukça yaygınlaşan otel spor salonları da çok iyi diğer bir alternatif. Spor yapmayı gerçekten sevenler için tatilde de olunsa 45 dakika boyunca kapalı bir spor salonunda olmak keyif verici. Üstelik dürüst olalım: Bir açılıp bir kapanan spor salonlarını hepimiz özlemedik mi? Bu nedenle günlük yapacağınız gym aktiviteleri de hem bedenen hem de ruhen daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Fakat uzun bir ara verdiğinizi ve aslında tatilde olduğunuzu unutmayın. Ağırlık çalışmalarını yarışmaya hazırlanan bir vücut geliştirmeci gibi yapmak yerine daha sakin yapın. Genel fitness seviyenizi yükseltecek squat, bench press, overhead press ve lunge gibi egzersizleri tercih edin. Tatilinizi zehir etmemek ve vücudunuzu yıpratmamak için de düşük ağırlıkları tercih edin. Unutmayın tatildesiniz ve bir aceleniz yok.

Sporu özleyen insanlar olarak rezervasyon yaptığınız yerde basketbol, futbol, tenis ya da voleybol sahası olup olmadığına muhtemelen bakacaksınız. Ancak aklınızdan çıktıysa otele gittiğiniz gibi ufak bir keşfe çıkın. Otelde fiziksel aktivite anlamında ne olup ne olmadığına bakın. Voleybol, basketbol, futbol ya da tenis sahası varsa mutlaka partnerinizi kafalayın ve onunla mücadele edin. Yalnız başınıza ya da spor yapamayacak durumda biriyle gittiyseniz de bu aktiviteler sosyalleşmek için ideal alanlardır. Maç yapanların arasına karışın ya da spora ilgili gözükenlere maç teklif edin. Bunlar hem tatilinizi renklendirecek, hem de ruh ve beden sağlığına iyi gelecek aktivitelerdir.

Mücadelenin gücünü önemseyin. Adrenalin ve kazanma hırsı hem performansınızı artırır, hem de beyindeki haz duygusunu harekete geçirir. Spor yaptığınız ve efor sarf ettiğiniz sürece de maraton vs koşmadığınız müddetçe beyniniz dopamin salgılar. 

Doğayla fazlasıyla iç içe, medeniyetten kopuk ve oksijenin bol olduğu tesisleri tercih edenleri de yapım gereği çok iyi anlıyorum. Daha az insan daha çok huzur diyor olabilirsiniz. Ancak bu durum da odanızda ya da hamakta çuval gibi yatmanızı gerektirmiyor. İnanın size iyi de gelmeyecektir. Bu gibi mekanlarda ise yapacağınız en iyi şey ise dinlemek.

Doğayı dinleyerek, ona dokunarak ve onu hissederek yapacağınız yürüyüşler, tatiliniz boyunca düzenli hale getirebildiğinizde sizi 10 yaş bile gençleştirebilir. Üstelik yürümek, özellikle de patikada inişli çıkışlı yürüyüşler yapmak insan doğası gereği bize çok uygundur. 

Kendinizle ya da sevdiğiniz bir partnerle yürüyüş yapmak, kuş cıvıltılarını dinlemek ve doğanın huzurunda yürüyüş yapmak size her zaman iyi gelmiştir. Tatilde de iyi gelecektir. Hatta taşınabilir hoparlörlere de yürüyüş yapmayı düşünebilirsiniz. Müzik size güç katar. Tabii ki doğanın sahipleri olan hayvanları rahatsız etmediğiniz sürece.

Son olarak sporun sertliğine özlem duyuyor ve mücadelenin dozunu artırmak istiyorsanız trekking yürüyüşünü hiking olarak da yapabilirsiniz. Kamp kurmayacaksanız bile sırtınıza ağırlık çantası alabilir ve mücadelenin sertliğini artırabilirsiniz. Spora uzun bir ara verdiğinizi aklınızdan çıkarmadığınız sürece sorun yok. İki saatlik bir yürüyüşle ciddi miktarda kalori yakabilir, kaslarınızı diri tutabilir ve tertemiz oksijenle ciğerlerinizi tazeleyebilirsiniz.