İlk başta birçoğumuzun tükettiği kahveden başlamak istiyorum. Kahvenin içindeki kafein, hızlı bir şekilde kana karışır. Kafeinin odaklanmayı ve antrenman performansın artırma etkisinin yanında insandaki yağ yakım süreci olan lipoliz sürecini hızlandırır ve yağ yakımını destekler. Kafein adrenalin salınımını tetiklemesiyle de metabolizmanızı canlandırır, antrenmanlardaki dayanıklılığınızı artırır. Kahve tüketmeyi sevmiyorsanız, yeşil çayda bulunan kateşin isimli antioksidanın da metabolizmayı hızlandırdığını düşünülmektedir. Yani kahve sevmiyorsanız günde 2-3 fincan yeşil çay tüketebilirsiniz.
İçecekler konusunda küçümsenen fakat yaşamsal kaynağımız olan su da hızlı bir metabolizma açısından büyük öneme sahip. Özellikle yüksek proteinli diyetleri tercih eden kişilerin bol bol su tüketmesi gerekiyor. Ayrıca Frontiers in Nutrition’da yayımlanan ve hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırma, bol miktarda su tüketmenin (abartmadan) yağ hücrelerinin parçalanmasına destek sağladığını söylüyor. Ve tabi ofisteyken su içmek için bardağınızla sebile gidip geldiğiniz anları düşünün. Böyle yaparak gün içinde daha fazla hareket edebilirsiniz. Unutmayın ki hareket yaşamdır.
Kalori değeri neredeyse 0 olan baharatlardan bahsedelim. Metabolizmanızın ürettiği sıcaklığa termojenez denir. Yapılan bazı araştırmalar baharatların termojenez miktarını artırdığını ve böylelikle metabolizmayı daha aktif bir hale getirdiğini öne sürüyor. Bu sebeple kahvaltıda tükettiğiniz yulaf ezmenize tarçın ekleyerek bu etkiyi kendi vücudunuzla gözlemleyebilirsiniz. Tabii ki tavuğu ve bifteği de kekik, karabiber ve pul biber gibi baharatlarla tüketmeyi deneyebilirsiniz.
Yaşamdan keyif alabilmek için her şeyi yemeli ve içmelisiniz. Ancak bu anlamdaki tek şart, dengeli olmaktır. Abartarak yaptığınız her beslenme türü, gereğinden fazla kalorinizi almanızın yanında metabolizmanızdaki stresi artıracaktır. Bu nedenle ne yerseniz yiyin, çok büyük öğünler tüketmek yerine ölçülü olun. Bu durum iştah kontrolü konusunda size fayda sağlayacak, gereksiz atıştırmalıklar yapmaya olan eğiliminizi önleyecek ve daha da önemlisi metabolizmanın stres yaşamadan, olması gerektiği gibi çalışmasını sağlayacak.
Tahmin edeceğiniz gibi antrenman yapmak da metabolizmanızı hızlandıracaklar. Ancak bunları çok ağır, sizi yere serecek antrenmanlar olarak düşünmeyin. Profesyonel ya da profesyonel olma yolunda ilerleyen bir sporcu değilseniz, ağır antrenmanlar da tıpkı fazla yemek gibi metabolizmanızda stres yaratır. Daha da kötüsü bağışıklık sisteminizin düşmesine sebep olabilirler. Özellikle içinde bulunduğumuz covid-19 döneminde bağışıklık sisteminizin ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. En değerli mal varlığımızın sağlığımız olduğunu unutmayın ve spor yaparken de ölçülü olun. Gerek sporda alanında uzman bir eğitmenden, gerekse beslenmede alanında uzman bir diyetisyenden destek almaktan çekinmeyin. Doğru şekilde spor yaptığınızda, vücudunuzdaki FGF21 isimli hormonun miktarı artar ve bu yapı metabolizmanızı hızlandırmaktadır.
Şu ana kadarki tüm taktikleri uygulamaya başlasınız bile, kötü veya yetersiz bir uyku tüm çabalarınızı boşa çıkarabilir. Yapılan birçok araştırma, yetersiz uykunun metabolizmanızın fonksiyonelliği için bir hayli önemli olan glukoz metabolizmasını ve düzenleyici hormonları olumsuz etkileyebileceğini ifade ediyor. Yani günde 7-9 saat uyku almadığınız müddetçe ne yaparsanız yapın metabolizmanızı beklediğiniz düzeyde aktif tutamazsınız. Bu durum metabolizmanızın yanında gelişim sürecinizi de etkiler. Bu nedenle uyku düzeninize dikkat edin, mümkün oldukça büyüme hormonunun (growth hormone) en çok salgılandığı gece saatlerinde uyuyun ve hem metabolizmanızı, hem de gelişim sürecinizi olması gerektiği gibi destekleyin.
Fitness editörümüz Talha Beşir'in "Antrenman Motivasyonunu Yükselt" yazısı için linke tıklayın.