Üç büyük takım da ara transfer dönemini hareketli geçirdi. Drogba ve Sneijder’i daha önce yazmıştık; şimdi de öbür takımların transferlerine göz atma vakti:
FENERBAHÇE
Emre Belözoğlu
Saha içindeki tavırları bir yana, 33 yaşında olmasına ve fazla kilolarına rağmen hala bu topraklarda yetişen en iyi aktif orta saha oyuncusu. Özellikle defans hattının öne çıkıp alanı küçülttüğü anlarda ters kanada attığı paslar ve sırtı dönük forvet oyuncusuyla paslaşarak ceza sahasına kat edebilmesi ve yay üstünden öldürücü vuruşları hücumda Emre’yi önemli bir silah haline getiriyor. Savunmada da 60 dakikalık pres gücü özellikle Kadıköy’deki maçlarda Fenerbahçe’nin baskı kurması ve karşı takımın orta sahasının pas kanallarını tıkaması adına faydalı olacak.
Aykut Kocaman’la sorunlar yaşayarak, Fenerbahçe’den bonservissiz ayrılan Emre’ye ödenen para tartışma konusu olabilir ancak hem saha içindeki hırsı ve yenilgiyi kabullenmeyen yapısı; hem de saha dışında bir takımı bir araya getirebilecek en önemli etken olan “ortak düşman yaratma” kapasitesi Fenerbahçe’nin geçen sene kaybettiği mental özellikleri geri kazanmasına da yardımcı olabilir.
Reto Ziegler
Hasan Ali Kaldırım belli bir istikrarı koruyan, sahaya adımını attığında ne verim alacağınızı bildiğiniz bir oyuncu olsa da Fenerbahçe kadrosunda, Özgür Çek’in ayrılmasından sonra herhangi bir alternatifi kalmamıştı. Ziegler Türkiye Ligi’ne aşina bir oyuncu ve Fenerbahçe’nin sıkışık takviminde muhakkak süre alabilecek bir sol bek. Yalnız burada akıllara gelen soru yedek sol bek arayışındaki Fenerbahçe’nin bu tercihini niye yabancı futbolcudan kullandığı. Ziegler muhtemelen kupa maçlarında süre alacaktır.
Pierre Webo
Webo Türkiye Ligi’nin önemli forvetlerinden ama 31 yaşında ve ismi Didier değil. Fenerbahçe tek forvet oynamaya devam ettiği sürece Sow’u ya da ikinci alternatif olan ve devre arası kampında çok güçlenmiş görünen Semih’i geçebilecek kapasitede de değil. Eğer 3 milyon Euro söylentileri doğruysa en önemli özelliği kontra atak futboluna yatkınlığı olan Webo’nun çok da gerekli bir transfer olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Fenerbahçe bu transferlerle ne yapar?
Fenerbahçe transfer döneminde en büyük sorunu olan defans mevkiine herhangi bir katkı yapmadı. Yobo geçen senelerdeki performansından uzak, Bekir idare ediyor denilebilir, ama sezonun şu ana kadarki en önemli maçında yüzü kendi kalesine dönük kafa vuruşu yapması onun da sorgulanmasına yol açtı. Serdar Kesimal ve Egemen ise hiç ortalarda yok. Sağ kanatta Gökhan Gönül bir iyi bir kötü fakat onun da bir alternatifi yok. (Orhan Şam Fenerbahçe’nin futbolcusu değil) Kanatlarda da Kuyt sezon başındaki performansından uzak; Stoch kendine, Aykut Kocaman’a ve hayata küskün, Krasic de hala Krasic, Caner ise Eskişehir maçında gördüğü enteresan kırmızı karttan sonra ortalarda yok. Mehmet Topuz da hiçbir zaman kanat oyuncusu özellikleri taşımadı. Kanatlarda problem varken Fenerbahçe özellikle üçüncü bir stoper bulabilse hücumcu bekleriyle 3-5-2’ye çok yatkın görünüyor. Solda Hasan Ali ya da Ziegler, sağda Gökhan Gönül, orta sahada Emre-Meireles-Topal-Salih-Baroni beşlisinden üçü, hücumda ise Sow’un yanına Kuyt-Semih-Webo üçlüsünden birinin oynayacağı düzen hem çok daha derli toplu bir sistem yaratır hem de Aykut Kocaman’ın istediği şekilde orta sahayı kalabalık tutar.
Gerçek şu ki bu fikir Aykut Kocaman’ın kafasında yok. Muhtemelen 4-4-1-1 oynamaya devam edecek olan Fenerbahçe’nin Alex arayışı devam edecektir. Forvet arkası pozisyonunu oynar diyebileceğimiz kimsenin olmaması belki Baroni ısrarını devam ettirecektir ancak sırtı dönük top alabilen ve yüzünü kaleye döndüğünde çok iyi bir pasör olan Semih’in o pozisyonu ele geçirmesi en makul çözüm olarak görünüyor.
BEŞİKTAŞ
Dentinho
Brezilya’da oynadığı dönemde özellikle FM severler için bir efsane olan ancak Shakhtar’da süre bulamayan, Beşiktaş’la çıktığı ilk maçta da hangi pozisyonda oynadığını pek anlayamadığımız Dentinho’nun en önemli özelliği Samet Aybaba’nın 4-3-3’ünde hücum hattının 3 pozisyonunu da yedekleyebilecek olması. Hızı aşikar ama Holosko ve Olcay bu kadar formdayken direkt oynaması zor görünüyor. Beşiktaş’ın enteresan bir şekilde bir seneliğine kiraladığı ve bonservis alma opsiyonunu kullanmazsa Ocak’ta geri göndermek zorunda kalacağı Dentinho’nun farkına varması gereken nokta şu: Eğer Avrupa’da kalıcı olmak istiyorsa Beşiktaş onun son şansı!
Gökhan Süzen
Sol ayağı çok kuvvetli, teknik ve yaratıcı bir futbolcu. Bu özellikler ideal sol beki tanımlarken çok da bahsetmediğimiz şeyler. Zaten Gökhan’ın verim vereceği bölge de orası değil. Özellikle İsmail Köybaşı’nın sakatlığı devam ederken o pozisyonda süre bulmaya devam edecektir. Galatasaray maçında Hamit karşısında ilk 15 dakikadaki bocalamasını atlattıktan sonra hem fiziki olarak hem pozisyon alma olarak aksayacak gibi görünmese de Hamit’in Galatasaray’ın en zayıf halkası olduğunu atlamamak gerek. Her iki bek pozisyonu futboldaki diğer mevkilere nazaran geçiş yapılması kolay yerler olarak görünebilir fakat futbol kariyerini orta saha oyuncusu olarak geçiren Gökhan’ın kademe bilgisi eksikliği Beşiktaş’ın canını yakabilir.
Mamadou Niang
Beşiktaş bu ekonomik darlıkta müthiş bir transfer yaptı. Niang çok güçlü, dripling özelliği olan, karşı takımın her iki stoperini tek başına rahatsız edebilecek, sağına doğru çok iyi çalım atan ve kaleye dikine yaptığı koşuları ölümcül son vuruşlarla bitirebilecek bir oyuncu. Türkiye’nin en iyi orta saha oyuncusu Fernandes’le birbirlerine alışmaları halinde, zaten çok skorer bir kimlik kazanan Beşiktaş’ın daha da fazla gol atabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Mustafa Pektemek’in sakatlığında ve transfer bile yapamayan Batuhan’ın enteresanlığında son hücumcu olarak sadece Almeida’nın insafına kalan Beşiktaş belki de devre arasının en “net” transferini yaptı.
Beşiktaş bu transferlerle ne yapar?
Verimli 4-3-3’ün devam edeceği neredeyse kesin. Sağda Holosko Quaresma’nın Beşiktaştaki en iyi sezonundan daha iyi bir sezon geçiriyor. Solda Olcay o pozisyonun oyuncusu olmamasına rağmen hızı, atletizmi ve kondisyonuyla son vuruşlardaki beceri eksikliğini de kapatıyor. Fernandes sakatlık önceki formuna kavuşması halinde ligin tozunu atabilecek bir oyuncu. İbrahim Toraman istikrarını koruyor, Sivok Gaziantep’te maçında yaptığı enteresan penaltıya rağmen Beşiktaş’ın hala 1 numaralı stoperi. Niang’ın gelişi ve Almeida’nın dönüşüyle forvet hattı solda Niang ortada Almeida sağda Holosko şeklinde oluşturulabilir. Yanında Niang ve Holosko gibi iki golcünün olması Almeida’yı da rahatlatır, Niang Marsilya’da 4-3-3’ün solunda çok önemli işler yapmış bir oyuncu. Orta üçlünün göbeğinde kesici özellikleri ve alternatifi olmaması sebebiyle Necip tek seçenek gibi gözükse de hala dikine oynayamaması, pas örgüsüne katkı sağlayamaması ve uzaktan vuruş özelliği olmaması çok önemli eksiklikler. Necip’in önünde Fernandes banko, yanında sezona iyi başlayan Oğuzhan, karşısında Mert Günok olmadığı sürece pek bir şey yapamayan Veli ya da orta saha özellikleri daha kuvvetli Olcay oynayabilir. Defansta Hilbert’in yeri garanti olduğundan Samet Aybaba, kaleci McGregor’ın yerine Cenk’i tercih edebilir.